Sanat yaşamında 40 yılını dolduran usta sanatçı Hikmet Çetinkaya, 1 Temmuz 2017 Park Dedeman Levent, Aya Sanat Galerisinde açılan sergisinde izleyenlere muhteşem bir göz ziyafeti sundu.
Sergi salonuna yerleştirilmiş 60/60 büyüklüğünde bir boş tual vardı. Hikmet hoca boyalarını açtı, büyük beyaz paletine renklerini yerleştirdi. Küçük sayılabilecek bir tual için sıkılmış boyalar biraz fazla görünüyordu. Sonra resmini boyarken kullanacağı spatulalarını ve fırçalarını tanıttı.
O kadar tatlı ve alçak gönüllülükle anlatıyordu ki, salonu tıklım tıklım doldurmuş olan izleyiciler, kendilerinin bile bu malzemelerle muhteşem bir eser ortaya koyabileceklerine inanmaya başladılar.
Hoca, spatulasını paletinin üzerinde gezindirmeye başladı. Alta beyaz, üste sarı, ortaya mor, kenarda bir yeşil…
Aaaaaa a…Spatula tuale sürünüyor… Amanın ne renkler çıkıyor. Herkesin aklından aman da ne kolaymış diye geçiyor…
Hoca ilk boya katmanını oluştururken, bütün renkler tam da olmaları gereken yere, en doğru şekilde yerleşiyorlar. Hoca sanki bir sihirbaz gibi paletten renkleri topluyor, bir sihirbaz gibi tuale yerleştiriyor.
Üstte muhteşem bir gökyüzü oluştu, altı da gelincikler için hazır. Lekeler, gölgeler… hoooop. ..ahhh..bir gelincik şurada bir fırça darbesiyle çıkıverdi.
“Gelincik insan ömrü gibidir. Dünü vardır, yaşamıştır, bugünü vardır, yaşıyordur ama yarını belli değildir. Yarını yoktur. Her şey bütün içinde bulunduğumuz andır.”
Nefes almanın, bir şeyi yiyebilmenin, yürüyebilmenin, görebilmenin, huzurlu bir uykudan sonra heyecanla uyanabilmenin keyfini yaşamalı. Çünkü bunun yarını yok, yarın böyle olmayabilir. Her şeyin olduğu gibi bazı şeylerin de sonu vardır. Son yediğimiz yemek, son giydiğimiz giysi, son kez baktığımız insan, kim dersiniz…
Bu sonlar gelmeden, içinde bulunduğumuz yaşamımızdaki sahip olduğumuz zenginliklerin farkına varalım. Biz her nedense, bir organımızı, sevdiğimiz kişiyi, bir eşyamızı kaybedince onun değerini anlıyoruz. Önemli olan ona sahip iken değerini, kıymetini bilebilmektir.
”Gelincik değer bilmektir,
Kadir kıymet bilmektir,
Unutmamaktır,
Sevmektir,
Hatırlamaktır,
Gelincik yürek saflığı, yürek temizliğidir,
Güzel görmektir,
Gelincik yaşadığımız anın kıymetini, değerini bilmektir.
Benim gelinciğe borcum var..”
Hocamızın gelincik tutkusunu bilmeyen yok. O gelinciklere, biz de bu usta, virtüöz sanatçıya, sanatçımıza hayranız.
Yüksek sanat bilincini tevazuyla bize sunan Hikmet Çetinkaya ustamız, resminin üzerinde çalışmaya devam ediyor ve bize fırçanın sapıyla çiziverdiği yaprağı gösteriyor. Spatulasını temizleyip tualinin en son rötuşlarını tamamlıyor.
Herkes hayranlıkla, ‘acaba ben de spatulaya renkleri toplasam bu muhteşem gelincik tarlasını yakalayabilir miyim?’ diye düşünüyor.
Resmin üstüne imza attığı zaman, palette hiç bir boya parçası kalmadı. Sürülen her renk tam da olması gerektiği gibi, tam da olması gereken yerde tamamlanmış.
Dile kolay, ömrünü sanata adamış, 40 yıl! Gelincik deyince akla hemen Hikmet Çetinkaya gelir. Dünya çapında eserleri sergilenen ve ödüllerle onurlanmış çok değerli bir sanatçımız. Bir o kadar da alçak gönüllü, gelinciklerin şiirini yazmış bir ressamımız.
Park Dedeman otelinin lobisini dolduran misafirler ve tesadüfen orada bulunan yabancı otel konukları, bu usta gösteriye hayran kaldılar. Eline hiç fırça almamış konuklar bile bu gösteriden etkilenip bir deneme sürecine girebilirler.
Dünyayı döndüren şey sanat ve bu muhteşem sanatçılar. Ne kadar çok sanat, ne kadar çok gelincik, ne kadar çok renk olursa, barış umutlarımız da o kadar canlı kalır.
Bize bu muhteşem gösteriyi sunan hocamıza, AYA Galeriye, sanattan vazgeçmeyen kalplere çok teşekkürler.
Sanatçılarımız dünya çapında. Anadolu’nun renkleri, boğazın kıyıları hepimizi sanat aşığı yapıyor. Sanat imparatorluğunun başşehri.. BARIŞ. DOSTLUK. ADALET…
Nihal Güres
Fotoğraf: Deniz Tokgöz
Not: Hikmet Çetinkaya’nın ‘Unutma’ adlı sergisi 7 Eylül 2017 tarihine kadar Levent Park Dedeman Oteli’nde sergilenecek.