Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Tariria Projesi Üzerine – Mine Bora Diri yazdı…

Gastronomiden eğitime, sanattan mimariye geniş bir yelpazeyi kapsayan Tariria, Van’ı bir çekim merkezi haline getirme vizyonuyla dikkat çekiyor. Tariria, Van Gölü, Süphan Dağ, Ahtamar Adası ve Urartular’dan ilham alanların topraklarında yer alıyor. Hibrit projede ise, Van’ın bu zengin mirasını modern bir perspektifle yeniden canlandırmak hedefleniyor. Kültür, sanat ve gastronomi alanlarında yürüteceği faaliyetlerle bölgeyi ulusal ve uluslararası turizm destinasyonu yapmayı amaçlayan Tariria projesi, sürdürülebilir yerel kalkınmaya öncülük edecek yeni bir referans merkezi olarak konumlanıyor.

İngiltere merkezli Homage Hospitality çatısı altında meydana getirilen projede kurucu ortak Bekir Kaya, yöre gençlerine gastronomi eğitimi alma fırsatı sunacaklarını ve bölge halkına istihdam sağlayarak iyi bir işveren olma amacını belirlediklerini ifade ediyor. Kaya, ziyaretçilere bölgenin gastronomik unsurlarını manzara eşliğinde deneyimleme şansı sunduklarını ve Van’a modern sanatı taşıyarak bölgenin kültürel dokusuna değer katmayı hedeflediklerini vurguluyor. Tariria projesinin özelliği, yerel kültür, tarih ve doğal güzellikleri modern ve sürdürülebilir olarak biraraya getiren bir yapı olması. Geleneksel değerlerin korunmasına önem vererek, yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyor.

Efsanevi Bir Aşk Hikayesi

Tariria projesi, ilhamını Van’a özgü asırlar önceki aşk efsanesinden alıyor. Rivayete göre Van Gölü’nün kıyısında geçen, upuzun tarihi Menua sulama kanalı, Kral Menua tarafından eşi Tariria’ya olan aşkını ölümsüzleştirmek için yaptırılmış. Kanal, Urartu Krallığı’nın tatlı su ihtiyacını karşılamak ve Van Ovası’nı sulamak amacıyla kullanılmış. Günümüzde bazı bölümleri hala faaliyette olan kanalın çevresi yapay teraslarla ve asma bahçeleriyle donatılmış. İşte “Tariria”, adını bu efsaneden alıyor ve tarihi kanalın bulunduğu “uğurla ayak basılan yer” anlamına gelen Kadem-bastı mevkiinde yer alıyor.

Sürdürülebilirlik Asıl Amaç

Tariria projesi, bölgenin yerel kültür, tarih ve doğal güzelliklerini modern ve sürdürülebilir bir yaklaşımla bir araya getirerek yeni bir turizm destinasyonu olarak tasarlanmış. Proje, Van ve çevresine yeni bir soluk getirirken bölgenin turizm, kültür ve gastronomi potansiyelinin en üst düzeyde kullanılmasını amaçlıyor. Tariria, sıfır karbon hedefi ve enerji verimliliği odaklı yaklaşımıyla çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Güneş enerjisi tarlası ile tükettiğinin iki katı yenilenebilir enerji üretebilme kapasitesine sahip olan Tariria, yaklaşık 7-8 ay içerisinde tüm ihtiyacını sürdürülebilir enerjiden karşılamayı planlıyor. Van mutfağının temel taşlarını yaşatmayı ilke edinen Tariria, Slow Food hareketine bağlı bir yerel topluluk oluşturmayı hedefliyor. Yerel üreticilerden gastronomi tutkunlarına kadar birçok kesimin üye olacağı bu topluluk, geleneksel gıdaların kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ve bölgenin kadın kooperatifleri ile iş birliği yapan Tariria, yerel ekosistemlerin ve üreticilerin korunmasına katkı sağlıyor.

Projenin mimari tasarımı, Singapur Botanik bahçelerinde gerçekleştirdikleri proje ile ödül kazanan Kay Ngee Tan’ın imzasını taşıyor. “Pavilion in the garden” ekolünden ilham alan yani “Bahçedeki pavyon ekolü,” genellikle 18. yüzyıl İngiltere’sinde popüler olan bir bahçe tasarım stilini ifade eder. Bu stil, doğanın güzelliklerini vurgulamak ve bahçeleri estetik olarak çekici kılmak için genellikle küçük yapılar veya pavyonlar kullanırdı. Bu pavyonlar, manzaranın bir parçası olarak tasarlanır ve genellikle dinlenme, sohbet veya özel etkinlikler için kullanılırdı. “Pavilion in the garden” ekolü, doğanın düzenini ve güzelliğini sanatsal bir biçimde sunmayı amaçlayan bir bahçe tasarımı anlayışıdır. Buna uygun olarak dizayn edilen Tariria, çevreye duyarlı bir yaklaşımla inşa edilmiş.

Minimal tasarımıyla ön plana çıkan Tariria, giriş salonu, ana salon ve Menua restoran olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Giriş salonu, çok amaçlı bir alan olarak hizmet verirken, ana salon 750-800 kişilik kapasitesiyle etkinliklere ev sahipliği yapacak. Menua restoran, Van Gölü ve Süphan Dağı manzarası eşliğinde yöresel yemek deneyimleri sunuyor. Van’ı benzersiz bir turistik destinasyon haline getirme yolunda önemli bir mihenk taşı olacak Tariria, sıra dışı yapısı ve çok yönlü bakış açısıyla ziyaretçilerini ağırlamaya hazır.

Asaf Erdemli’nin “Zirvede Bir Efsane” Sergisi

Sürdürülebilir sanatının öncülerinden olan Asaf Erdemli, yeni solo sergisi “Zirvede Bir Efsane” ile Van’ın yeni kültür sanat merkezi Tariria’da sanatseverlerle buluşuyor. Erdemli’nin mitolojiden ilham alarak şekillendirdiği heykeller, tarih ve efsanelerin derinliklerine dokunarak evrensel kültürün izlerini sürüyor. Sergi, 3 Haziran ile 31 Temmuz 2024 tarihleri arasında Tariria Van’da ziyaret edilebilecek.

Zirvede Bir Efsane sergisi, tüketim toplumu, alışkanlıklar ve manipülasyon üzerine geliştirilmiş eserlerden oluşuyor. Asaf Erdemli, opera sahnelerinin, rollerin ve karakterlerin farklı zamanlardaki yansımalarını ve değişen toplumsal gerçeklikleri gözler önüne seriyor. Sanatçı, kadın tüketimi üzerinden değil, kadın üzerinden tükettirmeye karşı bir paradoks yaratıyor. Eserleri, sürdürülebilir sanatın öncülerinden biri olarak çağının ruhunu yakalarken, metalaşmış kadın imgesine eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Erdemli, sanatıyla sürdürülebilirlik, eleştirel düşünce ve toplumsal gerçeklikleri sorgulayan bir yaklaşımı benimsiyor. Eserlerinde mitolojik temalar ve modern toplumun dinamiklerini harmanlayan sanatçı, yaratıcı çalışmalarına Ankara’daki atölyesinde devam ediyor.

Gelecek sergi programlarında Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında; “Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları” sergisiyle Refik Anadol yer alırken bu serginin ziyaret edilebileceği zaman dilimi 29 Haziran’dan başlıyor 7 Temmuz’da sona eriyor. Anadol’un iklim değişikliği, okyanus ekosistemlerinin maruz kaldığı tehlike ve mercan resiflerinin korunması üzerine, yüz milyon mercan görüntüsünden yararlanarak oluşturduğu simülasyon sergisi, son teknoloji veri görselleştirme ve yapay zeka makine öğrenimi teknikleriyle, izleyicilere sanal bir sualtı deneyimi sunacak. Haziran-Temmuz ayı içerisinde viyola ve keman, piyano ve çello performansları ve caz konseri de etkinlikler arasında yer alıyor.

Mine Bora Diri
Kültür Yönetimi Danışmanı / Gazeteci Yazar

BORUSAN CONTEMPORARY’DE İKİ GÜÇLÜ SERGİ - Mine Bora Diri yazdı... 3

Sıcak Havalarda Kırım Kongo Vakalarına Dikkat

Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments