Prof. Dr. Anıl Çeçen “Kapitokrasi” isimli kitabında sermaye egemenliğinin ve çıkar çevrelerinin halktan gizlediği ekonomik ve siyasal gerçekleri yazdı.
Batının gelişmiş ülkelerinde bazı iktisatçıların kullandığı ama iş çevrelerinin kasıtlı olarak kullanmaktan çekindiği ve halk kitlelerinin öğrenmesinin istenmediği bir kavram olan KAPİTOKRASİ, sermaye egemenliği anlamına gelmekte ve bu yapısı ile de kitabın başlığını oluşturuyor.
Prof. Dr. Anıl Çeçen, yeni çalışması ‘Kapitokrasi’ için yazdığı önsözde şunları belirtiyor:
Demokrasi kavramı nasıl Eski Yunan ve Roma’dan geldiği biçimi ile Demos-Cratos kavramlarının birleşimi olarak halk egemenliği anlamına geliyorsa, ‘Kapitokrasi’ kavramı da gene Roma döneminden gelen Capitos-Cratos kavramlarının birleşimi olarak ‘sermaye egemenliği’ anlamına gelmektedir. Türk halkı bu kitap aracılığı ile ‘Kapitokrasi’ kavramını öğrenerek, demokrasi rejiminin güç sahipleri tarafından nasıl yozlaştırıldığını daha iyi anlayacaktır… İdealist politikada ve görünüşte demokrasi kavramı yürürlüktedir ama gerçekte, yani reel politikada geçerli olan ‘Kapitokrasi’dir.
Demokrasiler kapitokrasilere dönüştürülmektedir. Küreselci iktisatçıların ekonomiyi hukukun yerine koyması ya da demokrasileri kapitokrasilere dönüştürmesi gibi çarpıklıkların bir an önce ortadan kaldırılabilmesi için, yeni bir tür hümanist yaklaşımın gündeme getirilmesi gerekmektedir. İnsan hakları kavramını bile siyasal amaçlı olarak kullanan ve yozlaştıran emperyalist girişimlere karşı dünya halkları ve ulus devletler arasında yeni bir uluslararası dayanışma düzeninin alternatif olarak geliştirilmesi zorunludur.
‘Kapitokrasi’ kitabı çıkar çevrelerinin halktan gizlediği ekonomik ve siyasal gerçeklerin bir kısmını kamuoyuna ulaştırabilirse görevini yapmış sayılabilecektir.
