Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Osman Hamdi Bey’in “Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız” eseri – Aysu Altaş yazdı…

Daha önce memleketimize müzecilik kavramını getiren, Şark kültürünü her daim koruyup fikren Batılılaşmayı savunan büyük adam Osman Hamdi Bey‘in meşhur eseri “Kaplumbağa Terbiyecisi” ve “Silah Taciri“ni anlatmaya çalışmıştım. Şimdi ise 1842’de doğup 1910’da aramızdan ayrılan ressamın “Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız” adlı eserinden söz edeceğim. 1890 gibi bitirdiği tahmin edilen eserin ikinci versiyonu “Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız II” de aynı yıl tamamlandı.

Birinci tabloya bakalım. Solda enlemesine yerleştirilmiş geniş lahitin başındaki beyaz sarıktan ötürü, bir padişahın yattığını tahmin ediyorum. Mavi desenli geniş bir tablanın üzerindeki lahit, işlemeli örtülere sarılmış. Lahitin bize doğru bakan en tarafında kırmızı bir seccade, üzerinde Kur’an yerleştirilmiş bir rahle var.

Sağda, lahitin baş tarafında iki kadın figürü görüyoruz. Her ikisi de sarı elbise giymiş figürlerden ön taraftaki diz çökmüş dua ederken arkadaki ayakta, başını sağa doğru eğmiş öylece duruyor. Ayakta duran figür, Osman Hamdi Bey‘in ikinci eşi Marie‘dir. Marie, ressamla evlenince adını ‘Naile‘ olarak değiştirdi ve çiftin dört çocuğu oldu. Osman Hamdi Bey, eserlerinde Batılı kadın figürü olarak hep Naile Hanım‘ı model aldı.

Öndeki dini bütün kadın figürüyle arkada, ayakta duran kadın, sanki birbirinin aynısı gibidir. Ressam, Allah sevgisinin kalpte olduğuna, bilhassa kadınların din baskısından kurtulması gerektiğine inanıyordu. Kadınların sanata, bilime açılarak dinini içinde yaşamasıyla gerçekleşecek olan Batılılaşma, bu eserde iki kadın figürünün içinde bulunduğu türbe kompozisyonuyla gösterilmiştir.

Osman Hamdi’nin bu eseri yaparken hocası Jean Leon Gerome‘den esinlendiği biliniyor. Osmanlı mimarisini detaylı bir şekilde resmeden Gerome‘den ilham alan Osman Hamdi‘nin üç adet yerleştirdiği halı, Vakıflar Genel Müdürlüğü‘nde yer alıyor. Ressamın fotoğraftan yardım alarak tamamladığı 76 x 111 cm‘lik tablo, özel bir koleksiyonda saklanıyor.

137074_15

Resmin ikinci versiyonuna baktığımızda ilk gözümüze çarpan boyutları oluyor. 86 x 65 cm‘lik diklemesine boyanan tabloda lahitin yalnızca baş tarafı yapılmış. En tarafındaki rahle çizilmemiş ve sağ taraftaki kadınlar birbirine daha bitişik. Ön taraftaki kadının önünde duran rahlenin altındaki kırmızı halı, eserdeki farklı nesneler arasında.

Aysu Altaş

Comments are closed