Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Osman Erden: ‘Sanat imar suçlarını meşrulaştırmak için kullanılıyor.’

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi ve AICA Türkiye Şubesi eski Başkanı Osman Erden, sosyal medya facebook hesabından imar suçlarının meşrulaştırmasında ‘sanat’ın kullanılması ile ilgili dikkat çekici bir paylaşımda bulundu.

‘İstanbul’un ortasına dikilen gökdelenlere meşruiyet kazandırmak için sanatın kullanılması ilk kez Gökkafes ile olmuştu sanırım.’ şeklinde eleştirisini dile getiren Osman Erden, Viatrans-Meydanbey ortak girişiminin Mecidiyeköy‘de Torunlar İnşaat ile aynı süreçte yaptığı gökdelenlerde açılan ziyaretçi rekorları kıran Pilevneli Galeri sergilerine atıfta bulundu.

Yorumu ile ilgili görüşlerini aldığımız sanat tarihçisi ve eleştirmeni Osman Erden, sanatın imar suçlarının ve usulsüzlüklerinin meşrulaştırılmasında kullanılmasının ilk olarak Süzer Plaza-Gökkafes ile başladığını ve bu sürecin hızla devam ettiğini belirtirken bu kaçak yapılarda galerilerin sergiler açmasını, sanatçıların bu sergilere katılımını, konserler vermesini, tiyatrolar sahnelemesini eleştirdi. Erden, ‘Sanatçıların alternatifsizlik ya da görünür olma kaygısıyla bu mekanları tercih ettiğini görüyorum ama İstanbul’un trafik, betonlaşma gibi temel sorunlarının sebebi olan bu yapıların meşrulaştırılmasına da sonuna kadar karşı çıkıyorum. AICA Başkanı iken bir sanat sigorta şirketi tarafından ‘Doğa ve kültürel miras’ konulu bir toplantıya davet edilmiştim. Davet ettikleri yer, yeşil alan talanının başladığı ilk yerlerden olan ve usulsuz bir şekilde imar değişikliği yapılarak inşa edilen Süzer Plaza-Gökkafes olmuştu. Bu toplantıya katılmadım. Bu çelişkileri dile getirmek, yanlışlarla mücadele etmek zorundayız ve sanatın kent suçlarına meşruiyet kazandırmasına alet olmamalıyız.’  şeklinde konuştu.

Mecidiyeköy’de eski Likör fabrikasının bulunduğu araziye dikilen Quasar isimli 2 gökdelen için 10 yılda tam 5 plan yapılmış ve her değişiklik idari mahkemelerce iptal edilmişti. Quasar’ın tv reklamlarını da Okan Bayülgen seslendirmişti.

Süzer Plaza, EKavart Galeri‘ye, Torunlar İnşaat’ın Ali Sami Yen Stadı arazisi üzerine yaptığı 10 işçiye de mezar olan binalar, Artı Sahne‘ye, Quasar, Pilevneli Galeri‘ye ev sahipliği yapıyor.

Süzer Plaza nasıl yapılmıştı?

  • 1980’li yıllara dayanan bir hikayesi vardır bu utanç abidesinin. şimdi kısaca anlatacağım olaylarda para hırsının yol açtığı insanlık dışı birçok davranışı görebilirsiniz.

    öncelikle, bu aptal yapının olduğu arazide, osmanlı zamanından kalma “arsa üzerine yapı yapılamaz” şerhi mevcut iken, tapudan bir şekilde kaldırtılıyor. sonrasında 20 küsür metrelik bir imar izni de bu yıllarda koparılıyor. tarih katili başkanlardan anap’lı bedrettin dalan döneminde, binanın yüksekliği için 130 metrelik izin alınıyor. bu katilin döneminde de inşaat başlıyor. şimdilerde sağcıların öve öve bitiremediği neo-liberal turgut özal’ ın bu doğumda büyük emeği olduğunu da söylemek gerekir. bedrettin dalan da mustafa süzer’ in iş ortağı.

    istanbul’un tarihi dokusunun tabiri caizse a… koyan birincil isimlerinden olan, bedrettin dalan’dan sonra başkanlığa chp’li nurettin sözen geliyor. gelir gelmez de inşaatı mühürlüyor ve çeşitli davalar açıyor. dava, büyükşehir belediyesi değil beyoğlu belediyesi tarafından açılması gerektiğinden, husumet yokluğundan reddoluyor ve maalesef katliam devam ediyor.

    sonrasında şaşırtıcı bir isim, recep tayyip erdoğan da, binanın yapımının engellenmesi için türlü gayretlere giriyor. (duyduğumda şaşırdım) neyse efendim davalar mavalar falan biraz da o uğraşıyor. sonrasında bölgeyi sit alanına çeviriyor ve mühürletiyor. osmanlı zamanında tapuya düşülen şerh kaydının da tekrar konulması için dava açıyor. dava kazanılıyor, fakat temyiz aşamasında iken, yüzyılın o…. aşağıda anlattığım gibi gerçekleşiyor.

    anap hükümeti, bir gecede inşaatın olduğu bölgeyi, beyoğlu sınırlarından şişli sınırlarına alıyor. o dönem şişli anap’ ın elinde ve başında da yine türlü ihale kurnazlıklarından tanınan cüneyt akgün var. kendisi bir mimar! inşaatın olduğu bölge, şişli sınırlarına alınınca, davada beyoğlu belediyesi taraf olmadığından aleyhte karar çıkıyor. anap’ lı belediye’ de de işlemler kolayca halledilerek, bina maalesef ki inşa ediliyor.

    nihayet eserinizle gurur duyun o…..

    kimlerin ne çıkarı vardı bilmiyorum, ancak umarım g…. patlar. tez zamanda yıkılması için birşeyler yapılması dileği ile.

    (ekşisözlükten)

Torunlar Center nasıl yapılmıştı?

İstanbul Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen Stadı arazisi üzerine yapılan ve asansör katliamında 10 işçiye mezar olan Torunlar Center projesi, imar planları defalarca değiştirilerek, 5 bin fazladan nüfus yoğunluğu getireceği, jeolojik veriler açısından herhangi bir inceleme yapılmadığı bilirkişi uyarıları ve “ayrıcalıklı imar hakkı tanındığına dair değerlendirmesine” rağmen tamamlandı.

Zorlu Center nasıl yapılmıştı?

Zorlu Holding, mevcut karayollarına ait araziyi şaibeli biçimde 800 milyon dolara kapatmış, 2.5 milyar dolarlık yatırımla, Manhattan Broadway takliti, ultra lüks rezidans, AVM, ofis, eğlence merkezlerinin olduğu kuleleri dikmeye de Levazım semtini alt üst ederek ve semt sakinlerinin 35 yıl önce diktiği ağaçları yıkarak başlamıştı. AKP’ye 1 milyon 844 bin lira tutarında bağış yapan Zorlu Holding’in bu desteğinin boşuna olmadığı da ortaya çıkmıştı. Zorlu Grubu’nun 232 bin metrekare izinle başladığı arsaya 615 bin metrekarelik bina diktiği ortaya çıktı.
Alanın yüzde 85’ini yeşil alan yapacağı yalanına karşın, şu an tamamı blok demirçelik yığını durumunda, bir kaç metrekarelik yeşil alan bile bırakılmamış durumda. Böylece Maslak’tan Şişli’ye kadar olan güzargahta mali oligarşik el koyma, plaza, avm ve metrekaresi 10 bin dolardan başlayan 700 metrekarelik rezidanslardan geriye kalan tek yeşil alanlar iki mezarlık olarak kaldı.

Comments are closed