Eserleri ve modern tarzı ile sanatseverlerin ve koleksiyonerlerin son yıllarda özellikle yakından takip ettiği sanatçı Nilüfer Yıldırım’ın “Muse & Memory” Sergisi 2 Nisan – 20 Nisan 2022 tarihleri arasında Galeri Diani’de sergilenecek.
“Muse & Memory” sergisi iki kavramdan oluşuyor.
“Memory” kavramı sanatçının 2021’de başlayan ‘Garden of Memory’ serisindeki büyük ölçekli eserlerin devamını oluşturuyor. Çok daha küçük ölçekli olan Muse’ların serbestliğinin aksine, hakkı verilmiş bir disipline sahip olan bu eserler sanatçının ısrarlı sorgulamasını gözler önüne seriyor. Bu eserlerinde çizgiden yola çıkarak renk, biçim ve bütünü vurguluyor. Resimlerde tekrarlanan kontur benzeri çizgiler renklerin değişik varyasyonlarda birleşimleri ile bütünleşmesini sağlıyor. Teknik olarak bir farklılığa giderek tuval üzerine yumuşak pastel kullanıyor.
“Muse” kavramıı, belli belirsiz figürlerin kadınsı bir şekil sunduğu kağıt üzerine yağlı boya eserlerden oluşuyor. Bu çalışmalar, sanatçının otoportreleri veya ona ilham veren kişilerin portrelerini yansıtıyor adeta. Katmanların genel portrenin içinde beliren ve kaybolan farklı figürleri ve serbestlikleri ile hem gizemli hem de davetkar duruşları izleyiciyi karşılıyor. Bu seride izleyiciyi sanatçının yeşil, sarı ve mavi tonlu renk paleti bekliyor.
Nilüfer Yıldırım izleyiciye soyut ve figür arasında gezinen esrarengiz ve eşsiz bir görsel bileşen veriyor.
Galeri Diani
Bostanbaşı cad. No:3 Beyoğlu, İstanbul
(Cezayir sokağı alt girişinin yanı)
Nilüfer Yıldırım Kimdir?
Nilüfer Yıldırım, sanata ilgi duymaya başladığı İstanbul’da doğdu. Daha sonra, yirmili yaşlarının başında Milano’da grafik tasarım ve sanat tarihi okurken grafik tasarım öğretmeni tarafından resim yapmaya teşvik edildi. Sanat eğitiminin ardından İstanbul’da birkaç yıl geçirdikten sonra New York’a taşındı. Şimdi İstanbul ve Brooklyn arasında yaşıyor ve çalışıyor. Eserleri, belli belirsiz figür ve soyutlamaları ile gündelik gerçeklikler ve icat edilmiş dünyalar arasında geçiş yapıyor. Genellikle varoluşun doğası üzerine fikirlerden ve duygu durumlarından esinleniyor. Manzaralardan, diğer insanlarla günlük karşılaşmalar, duygusal her türlü durum, özel ve nesnel öneme sahip her türlü an eserlerine konu olabiliyor. Konsept ve konular incelikli üzerine düşünülmüş olsa da, sürekli olarak doğayı anımsatıyor izleyicilere. Formlar, renkler ve dokular, gerçekçi, rasyonel açıklamalardan uzaklaşıp daha derinden yankılanan duygusal haritaları ifade ediyor. Nilüfer Yıldırım sanata bakışını duyguların somutlaşmış hali olarak değerlendiriyor.