Ressam Mustafa İlik’in An’lar / Moments Sergisi’nin açılışında Fulart Sanat Evi’nde bir araya gelerek, güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
An’lar Sergisi 10 Mart 2025 tarihine kadar devam edecek.
KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez
• Mustafa Hocam, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Tabii, ben Mustafa İlik. 1985 yılında Mimar Sinan Üniversitesi, şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim Bölümü’nden mezun oldum. O dönemden bu yana, bazı ara verdiğim yıllar hariç, resimle uğraşıyorum. Ara verdiğim yıllarda ise reklam ajanslarında art direktör olarak çalıştım. Şu anda hem kendi sanatımı icra ediyorum hem de özel kurslarla eğitim vermeye devam ediyorum.
• Sanat hayatınızda kaç yıldır aktifsiniz?
Mezuniyet sonrası ara verdiğim yılları çıkarırsak yaklaşık 30-35 yıldır sanatla iç içeyim.
• Kaç kişisel sergi açtınız ve hangi sergilere katıldınız?
Şu ana kadar yedi kişisel sergi açtım. Sayısını hatırlamadığım kadar çok karma sergiye katıldım. Yurt dışında da birçok sergide yer aldım. Örneğin, Lüksemburg’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği, tarihi bir hamamda gerçekleştirilen bir sergide eserlerim sergilendi. Ayrıca, Avusturya’da çalıştığım dönemde birkaç sergiye katıldım. Çeşitli koleksiyonlarda, hem yurt içinde hem de yurt dışında eserlerim bulunuyor.
‘Yaşanmışlıklarımı sanat yoluyla ifade etmek istedim.’
• “An’lar” serginiz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Bu sergide ne anlatmak istiyorsunuz?
Bu sergide, hayatım boyunca belleğimde kalan anılarımı soyut ekspresyonist bir tavırla tuvale aktardım. Çocukluğumdan, geçmişimden, yaşadığım yerlerden ve hayatımdan önemli anları resmettim. Bu yüzden serginin adını “An’lar” koydum. Yaşanmışlıklarımı sanat yoluyla ifade etmek istedim.
• Yıllar içinde çok sayıda öğrenci yetiştirdiniz. Bu alanda ismini duyuranlar var. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Evet, yıllar içinde birçok öğrenci yetiştirdim. Şu anda da Fular’t Galeri’de resim dersleri vermeye devam ediyorum. Tabii öğrencilerimin çok güzel işler ürettiğini düşünüyorum. İçlerinden karma ve kişisel sergiler yapanlar oluyor. Onlar için bu da bir başarı hikayesi diyebiliriz. Bu durum da beni çok mutlu ediyor.
‘Türkiye’de Avrupa seviyesinde bir resim piyasası olduğunu düşünmüyorum.’
• Türkiye’deki sanat ortamını, sanat alıcısını ve izleyicisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda şehir şehir ayrım yapabilirim. Ankara, İstanbul’a kıyasla daha bilinçli bir sanat izleyicisine sahip. Fakat sanat alıcısı ağırlıklı olarak İstanbul’da bulunuyor. Son yıllarda sanatseverlerin sadece belirli, popüler isimlere yönelmekten biraz uzaklaştığını gözlemliyorum. Yeni nesil sanatçılar da çok iyi işler üretiyor. Ancak yine de Türkiye’de Avrupa seviyesinde bir resim piyasası olduğunu düşünmüyorum.
Türk resminin kendine özgü, oturmuş bir kimliği yok. Osman Hamdi ile başlayan süreç, sanatçılarımızın yurt dışına eğitim için gitmesiyle hep devşirme bir tarza evrildi. Gönül isterdi ki bizim geleneksel sanatlarımız—çini, minyatür, hat, ebru gibi—uluslararası çağdaş bir boyutta daha fazla işlenebilseydi.
Ayrıca, Türkiye’de bazı ressamların eserlerinin fiyatlarının gereğinden fazla yüksek olduğunu düşünüyorum. Bunu yurt dışına taşıdığınızda aynı değeri görüp görmeyecekleri tartışılır. Yeni mezun bir öğrenci 200.000 – 300.000 TL’den eser fiyatlandırması yaparken, yıllarını vermiş bir sanatçı 15.000 – 50.000 TL arasında eser satabiliyor. Bu dengesizliği anlamakta güçlük çekiyorum. Benim için önemli olan, sanat eserinin ulaşılabilir olması. İnsanların duvarında keyifle seyredebilmesi için uygun fiyatlar belirlemeye özen gösteriyorum.
• Son olarak, gelecek planlarınız neler?
Bu serginin ardından, bir sonraki kişisel sergimi en erken iki yıl içinde açmayı planlıyorum. Arada mutlaka karma sergilere katılacağım. “An’lar” sergisi bittikten sonra bir süre dinlenme, yeni ilhamlar toplama ve üretim sürecine odaklanacağım. Tabii ki öğrencilerimle çalışmalarım da devam edecek. Hem öğretmeye hem de üretmeye devam edeceğim.
KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez