Pg Art Gallery, Ayla Turan, Aysun Bozuklu, Güler Güçlü, Kağan Toros, Mahmut Aydın, Mark Erhan Geçim, Melis Buyruk, Serdar Kaynak ve Tuğrul Selçuk’un heykellerinin yer aldığı ‘Alive’ başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sanatçıların ellerinde, farklı malzeme ve üsluplarla şekillenen heykeller, bambaşka meselelerin öznesi olarak Pg Art Gallery‘de izleyici karşısına çıktı. Her biri kendi kişisel ve toplumsal deneyimleri üzerinden öznel kurgusunu yaratıyor. Muhtelif yaşamlardan çıkagelen herhangi bir canlı varlığın temsili olan çalışmalar, fantastik filmlerin başkahramanları gibi galeri mekanına yayılıyorlar.
Bu sergiyi, 20 Temmuz 2018 tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.
Pg Art Gallery
Firuzağa Mah. Çukurcuma Cad. No:40/1
Beyoğlu-İstanbul
Ayla Turan:”Gündelik nesneleri ya da kişileri çocuksu bir yaklaşımla ele aldığım heykellerimde, izleyiciyi gördüğünün daha derinine bakmaya ve toplumsal problemlere dair pek çok konunun okumasını yapmaya yönlendirmeyi hedefliyorum.”
Aysun Bozuklu: ”Çalışacağım konuları her zaman önceden belirlemiyorum. Bazen kendiliğinden çıkıveriyor. Hikayeler ve o hikayelerin karakterleri beliriveriyor; sinema karesi gibi bütün atmosferiyle. Yaptığım işte dönüm noktam aklımda beliren birkaç kareyi maddeleştirme isteğiydi ve karakterleri deforme ederek ideal estetiğe ulaşmaktı.”
Güler Güçlü: ”Formlarımda tekrar eden benzerlik unsurunu yaşamın içinden sorguladığım heykellerimde, maddenin ağırlığı altında güç ve değerlerin hiyerarşisine karşı koyan bilgiyi irdeliyorum. Yeni formlara aktarılan bilgiyi, bilincin saflığına tutunan toz zerreciklerine benzetiyorum ve taşlaşmış heykellerimle güncel bir eleştiri sunuyorum.”
Kağan Toros:”Heykellerimde, evrendeki herhangi bir ideolojinin etkisi altında olmayan (kimlik), bir toprak bütünlüğünün içerisinde yer alma ihtiyacı (aidiyet) duymayan, fani dünyanın getirileri olarak varsayılan değişkenlerle (statü) olan iletişimini koparmış bünyelerin, sadece var olmanın verdiği doğal akışta (arınma) büründüğü ruh hallerinin fiziksel yansımaları (huzur) ve bu anın ölümsüzleşmesi üzerine çalışıyorum. (sonsuzluk)”
Mahmut Aydın:”İnsan çevresiyle her an etkileşim içerisinde olan sosyo-kültürel bir varlıktır. Heykellerimde insanın gelişimini ve iradesi üzerine etki eden çevresel ve toplumsal, doğal ve yapay koşullar ile zaman içerisinde yaşadığı evrimi gösteriyorum. Biçimsel olarak heykellerimde geometrik formlarla insan bedenini birlikte kullanmaktayım. Duyguları en yalın hali ile anlatmayı amaçladığım figür heykellerimde, sosyo-politik temalara değinmenin yanı sıra, bedenin dıştan gelecek en ufak dürtülere karşı duyarlılığını ve değişimini ele alıyorum.”
Mark Erhan Geçim: ” ‘Warbugs’ serisindeki ana fikir, İkinci Dünya Savaşı’ndaki uçakların kanatları ile böceklerin melezlenerek bunların münferit savaşçılara dönüştürülmesidir. Haşereler ve böcekler, insanlar ve hatta dinozorlardan çok önce var olmuşlar ve hayatta kalmak için “Ya av ol, ya da avcı.” felsefesiyle programlanmışlardır. Aynı felsefe ‘Öl ya da öldür.’ mottosuna dayanan savaşlar için de geçerlidir. Ben şu iki olguyu bir araya getirmeye çalıştım; böcek dünyasındaki hayatta kalma iç güdüsü ile savaşın karanlığı.”
Melis Buyruk: ”Habitat, organizmanın yaşayabildiği, büyüyebildiği ve üreyebildiği, tüm yaşam koşulları için uygun olan bölgedir. Bu yer fiziksel bir alan, yeryüzünün özel bir parçası olabilir. Farklı yaşamsal gereksinimleri olan türlerin ortak noktalarını oluşturan dokulardan yola çıkarak, tanımlı olmayan organizma formları oluşturduğum bu seride, bu “tanımsız” türeri bir araya getirdiğim habitatlar kurguladım. Bu seriyi oluşturan çalışmalarımda “habitat” farklı yaşamsal gerekliliklere sahip canlıların ortak özellikleri sayesinde bir arada yaşayabildiği alanlar olarak ortaya çıkıyor.”
Serdar Kaynak:”Ana arı modelinde tüm koloninin tek bir düşünceye hizmet etmesini, sadece ona itaat etmelerini, dikta bir yaşam modelini eleştiren son çalışmalarımın tüm imgesel yaklaşımlarını “eşek arılarının” yuvalanma biçimlerini inceleyerek, kendi gerçekliğimi oluşturmaya çalıştım. Sadece çoğalıyorlar, yiyorlar ve hiçbir şey üretmeden yok ediyorlar.”
Tuğrul Selçuk: ”Ucuna ağırlık bağlanmış iple oluşturulan ve yer çekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanan şakuldan yola çıkarak ürettiğim ‘Yüksek Topuklar’, kadınların zorlu yaşam koşullarında ayakta kalma ve her daim dimdik durma çabasının bir temsilidir.”