Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

‘Milli Mücadele’nin Güzide Spor Kulüpleri – Şeref Umut Ersop yazdı…

 Özet :

İnsanoğlu var olduğu günden itibaren sporun gündelik hayattaki yeri ve önemi değişmeden artarak devam etmiştir. Sporun beden terbiyesinde ve zihin terbiyesinde rolü olduğu gibi dönemsel zamanlara göre başka rollere de büründüğü görülmüştür. M.Ö 200’lü yıllarda Mete Han, ordusuna savaşa gitmeden evvel diğer beyliklerin komutanları ile spor müsabakaları yaptırmıştır. Millî Mücadele döneminde spor milletin birliği, refahı ve devletin bekası için araç olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Paşa 30 Ağustos Büyük Taarruz öncesi savaş planını büyük bir titizlikle futbol müsabakası ile gizlemiştir. 28 Temmuz 1922 günü öğlen saatine Batı Cephesi ile Kolordu Karargâhı askerleri arasında Akşehir’de futbol maçı planlanmıştır. Amaç düşman birliklere ve yabancı basına savaşla ilgilenilmediği, gerektiği kadar hazırlanılmadığı imajını vermektir. Milli Mücadele döneminde İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere spor kulüpleri kurulmuştur. İşgalden kurtulmak için bu kulüpler olağanüstü gayretler göstermişlerdir. Bu asırlık çınar niteliğindeki güzide kulüpler günümüzde de başarıları ile Türkiye’yi tanıtmaya devam etmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşları’nda yaşanan toprak kayıpları ve asker kayıplarının etkisini üzerinden atamadan Birinci Dünya Savaşı ile karşılaşmış zor durumda olan İmparatorluk iyice karamsar bir hal almıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu grubun savaşı kaybetmesi üzerine Çanakkale’yi geçemeyen düşman birlikler masa başı oyunları ile imzalanan Mondros Mütarekesi ile İstanbul’u işgal etmişlerdir. Mondros Mütarekesi içinde dayatılan önemli maddelerden biri de Osmanlı İmparatorluğu’nun deniz gücü ile ilgili olmuştur. Mondros Mütarekesi’nin altıncı maddesi şunu getiriyordu. Türk karasularında kolluk ya da benzeri görevi olan küçük birlik sayılabilecek gemilere izin verilecektir. Ancak diğer savaş gemileri ise limanlarda gözaltında bulundurulacak ve silahsızlandırılacaktır. Osmanlı İmparatorluğu’na ait tersanelerin kontrolü Müttefik kuvvetlerde olacak ve Müttefik gemilerin onarılması için buralardan yararlanılacaktır.[1] Boğazlar meselesinde Boğazların kontrolü Uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek, savaş gemileri askerden ve silahtan arındırılacak ve Boğaz her türlü askeri, ticari gemilere ve uçaklara açık olacaktır. Boğazlara özerklik verilecektir.[2] Antlaşma içinde 3 Madde özellikle dikkat çekmiştir.

  • Osmanlı Ordusunun terhisi gereklidir. Bu madde ile hiç kimse bıçak, çakı, hançer vb. taşıyamaz. Taşıdığının tespiti halinde çok ağır şekilde cezalandırılacaktır. Ayrıca bu kurala Padişah’ın Cuma selamlığında güvenliğini sağlayan özel birlikleri de uymalıdır.
  • Müttefik Birlikler kendilerini tehlikede gördükleri an istedikleri her bölgeyi ve bölgelerde bulunan  evleri, işyerlerini  işgal ederek İstanbul’daki varlıklarını   tehlikeye atan her  şeyi  yok edecek güce sahip olacaktır.
  • Babıali ve Padişah üzerinden  otorite kullanmak ve de  halktan biri   kendilerine  karşı üstlenilecek bir  direnişte bulunursa üst makamlarca en sert şekilde cezalandırılacaktır.

İtilaf Devletlerinin birliklerine bağlı 55 parçalık donanma Dolmabahçe’yi hedef alarak ve silahlarını Galata Kulesi’ne çevirmiş olarak giriş yapmışlardır. İtilaf Devletler Komutanı Galata Kulesi üstünde asılı olan Türk Bayrağı’nı kastederek, şu kırmızı paçavrada indirilsin emrini vermiştir.[3]Düşman ordularının Boğaza giriş töreni nedeniyle Boğaz gemi trafiğine kapanmıştır.[4]Milli Mücadele döneminde İstanbul başta olmak üzere birçok ilde halk baskılara, işgale, yapılan zulümlere karşılık vermek için türlü türlü düşünceler içindedir. O dönemlerde işgal kuvvet askerleri 3 kişinin bir araya gelmesini istememektedir Hatta dört kişinin bir araya gelerek sohbet etmesinin sonu uzun günler sürecek olan işkence günleridir. Eğer bu sohbetleri siyasi amaç içinse, işgal kuvvetlerine karşı eylem hazırlığı barındırıyorsa İstanbul Beyazıt Meydanı’nda İstanbul Üniversitesi’nin içinde bulunan Bekirağa bölüğüne(Siyasal Bilgiler Fakültesi içinde Bodrum Kat)işkence yaparak sorgulama için götürülürlerdi.  (Mustafa Kemal Paşa’da Bekirağa bölüğünde yatmıştır.)Bu neden ile halk bir araya gelmenin yollarını aramaya başlamıştır.3kişi bir araya geldiğinde devriyelere idman ve jimnastik hareketler yapıyoruz, diyerek spor takımları kurmaya başlamışlardır. Millî Mücadele döneminde kurulan spor takımları, başta İstanbul olmak üzere istihbarat ağları ile iş birliği içinde çalışmışlar ve Anadolu’ya silah ve sivil kesimleri kaçırma faaliyetlerini birlikte yürütmüşlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda spor anlayışı spor kültürüne yatkınlık oluşmamıştır. Futbol oynamaya sıcak bakılmamaktadır. Modern hayat 19. yüzyılda demiryolu ve liman yolları gelişen şehirlerde özellikle İstanbul‘da Askeri Mektepler, Özel yabancı kolejler ve sultani birçok spor kulübü açılmıştır[5]İngilizlerin oynadığı ayak topundan uzak durmak şartı ile İstanbul’da bulunan, Türklere ait kulüplere özel izin Sultan Abdülhamit Han tarafından verilmiştir. Bu özel izinler verilenlerden biri 1903 yılında Beretiko Spor Kulübü (Beşiktaş) olmuştur. Bu kulüpte ilk zamanlar Güreş, Boks, Barfiks, Paralel Alet Jimnastiği faaliyetleri sürdürülmüştür. Ayrıca Kadıköy tarafında yaşayan İngilizlerin 1903 yılında kurduğu Moda Futbol kulübü (FC) olmuştur.1904 -1905 yıllarından itibaren toplam 6sezon İstanbul liginde mücadele etmiştir. Kuruldukları tarihten sonra önem verilen derbi niteliğinde olan maçı 1907 yılında papazın çayırında Kadıköy Spor ile oynanan maçtır. Ayrıca Moda sporun 1907 -1908 yılları arasında oynadığı Galatasaray maçında Ali Sami Yen Bey’in ayağı kırılmış ve Ali Sami Yen Bey futbolu bırakmıştır.[6]İstanbul’da futbolu İngilizlerden görerek sevmeye başlayan Fuat Hüsnü Bey  ilk Türk futbol takımı olan Fenerbahçe’nin temellerinin atıldığı “ Black Stocking”i (Kara Çoraplılar’ı) kurmuştur. Fenerbahçe Rumlar ile yapılan maçı 5-1 kaybetmiştir. Fuat Hüsnü Bey daha sonra İngilizlerin 1907’de kurduğu Moda Futbol Kulübü bünyesinde “Bobby” takma adıyla oynamıştır.

İşgal donanması İstanbul’u işgal etmeden evvel İstanbul’da spor faaliyetleri sönmüştür.  1912 Balkan Savaşları ile Osmanlı İmparatorluğu açısından zorlu zamanlar başlamıştır. İstanbulliginde 1917 – 1918 sezonu namağlup Altınordu İdman Yurdu takımı olmuştur. En yakın takipçisi Fenerbahçe’ye 5 puan fark atmıştır. Alman bahriyeli askerlerden bir takım kurmaya çalışan ve savaşlar nedeni ile takımdan çok şehit veren Galatasaray ligin son sırasındadır. 1918 yılında yapılan İstanbul Çim Hokey Liginde Anadoluhisarı İdman yurdu, Vefa, Süleymaniye, Sirkeci, Altınordu, Galatasaray, Fenerbahçe, Nişantaşı, Örs(Ankaragücü takımının çekirdeği, İmalat-ı Harbiye işçilerinin kurduğu takım) kulüpleri katılmıştır. Ancak kaynak olmadığı için o sezon kimin şampiyon olduğu belli değildir. Galatasaray ile İstanbul’da faaliyete başlayan sultanilerden birisi olan İstanbul Erkek Lisesi basketbol ve voleybolda faaliyet göstererek İstanbul Spor’un temellerini atmıştır.[7]

İstanbul işgali yaşandıktan 1 ay sonra Kanuni–Evvel ve Tasviri–Efkâr gazetesinde çıkan manşette Altınordu, Galatasaray, Anadolu Hisarı İdman yurdu, Süleymaniye takımlarının katıldığı ligde Fenerbahçe’nin ligden çekildiği yazılmıştır.[8]İşgal yıllarında çıkan gazetelerden olan  Kanuni– Evvel gazetesinin başka bir sayfasında çıkan haberde; çay ziyafeti vermenin moda olduğu, özellikle iki Türk takımının kendi aralarında oynadıkları bir maçta İtilaf Devletleri askerlerine çay ziyafeti verdiği yazılmıştır.[9]Kanuni–Sani gazetesinde başka bir haberde ise; İstanbul liginde son maçın Altınordu İdman yurdu ile şehirden uzaklaşması beklenen Alman Bahriyeliler arasında olduğu, O devrin son derbisi niteliğinde ve çekişmeli geçtiği yazmıştır[10]Birçok eserde 1918–1919 sezonu İstanbul liginin İstanbul işgali nedeni ile oynanmadığı yazmıştır. Ancak o dönem maçlar tek devre üzerinden oynanmaya devam etmiştir. Ligin şampiyonu 4 maçı da namağlup kazanan Altınordu İdman yurdu olmuştur. Ayrıca birçok eserde 20 Aralık 1918 yılında Fenerbahçe takımının İngiliz takımını 4–2 yendiği yazmıştır. Ancak bahsi geçen günde Fenerbahçe takımı Fransız ordu mensuplarına çay ziyafeti vermiştir. Fenerbahçe’nin müsabaka yapmak için davet gönderdiği takımlar genellikle Kadıköy Moda tarafında bulunan İngiliz askeri kuvvetlerinden olmuştur. Altınordu İdman yurdu takımı da Union Club ile oynayarak onları yenmiştir. Ayrıca saha geliri Altınordu kulübüne gelir sağlamıştır.[11]İstanbul’da ilk saha Taksim Kışla–i Hümayun yanındaki Talimhane Meydanı toprak sahası olmuştur. 5 Aralık 1919 tarihinden sonra General Harrington kupasına kadar İngiliz birlikler Fenerbahçe ile maç yapmamışlardır. Fenerbahçe kurucuları arasında olan Nasuh Bey bir konuşmasında; İngilizler, Fenerbahçe ile oynadıkları her maçta yenilmekten bıktılar bizim ile artık oynamayacaklar demiştir.[12]

Milli Mücadele Dönemi İstanbul’da İstihbarat 

İstanbul sokaklarında devriye gezen İtilaf Devleti askerleri haricinde İtilaf Devletlerinin Ajanları da bulunmaktadır. Casusluk ve karşı casusluk faaliyetleri hızla ilerlemiştir.[14]Rum vatandaşlar Makriköy (Bakırköy)Spor kulübünü kurmuşlardır.[15]Fransızların bölgeyi işgali sonrası Makriköy Spor Kulübüne de sahip çıkmışlardır Makriköy Spor’un ismi artık Makriköy Fransız Karargâh takımı olmuştur. Beyaz Ruslar Wrangel’in önderliğinde İstanbul’da tekrar bir araya gelmeye başladıktan sonra 1921 yılının Nisan’ında ilk toplantılarını yapmışlardır.[16]Wrangel‘in emriyle bu grupların ilk işi İstanbul Beyoğlu’nda Fransız gazetesi çıkarmak olmuştur. Fransız gazetesi çıkarmalarındaki amaçları biraz daha fazla Bolşevik karşıtı olan insana ulaşmaktır. İstanbul Üsküdar Sultantepe’de bulunan Özbekler Tekke’si Anadolu’ya silah, cephane, kıyafet yardımları, sivil insan kaçırma vb. işlemlerinde gizli bir üs, hastane olarak kullanılmıştır. Bu tür tekkeler İngiliz istihbaratı tarafından basılıp dağıtılsa da Özbekler Tekkesi olağanüstü gizlilik içinde bu görevini tamamlayabilmiştir. Kurtuluş Savaşı döneminde Tekke şeyhi aynı zamanda Karakol Cemiyeti üyesi olan Atabey’dir. İstanbul’da Milli Mücadele döneminde baskılardan kaçmak için Karakol cemiyetinin haricinde birçok cemiyet de kurulmuştur. Bunlardan biri ilk olarak Topkapı semtinde kurulan Topkapı’lı Cambaz Mehmet Bey’in başında bulunduğu Müdafaa-i Milliye’dir. Osmanlıca’da M harfi mim olarak okunduğu için grubun ismiM.M (Mim.Mim) grubu olmuştur. Mehmet Bey’e cambaz ismini Mustafa Kemal Paşa vermiştir. M.M grubunun kuruluşundaki amaç, İstanbul içinde ve Anadolu’da istihbarat ağı ve istihbarat ajanlarının faaliyetlerini saptamanın yanında, Anadolu’ya silah ve cephane sevki konusunda da faaliyet göstermektir. M.M grup elemanlarının arasında Üsküdar Arabacılar ve Faytoncular lideri Ethem Pehlivan’da bulunmaktadır. At arabacıları lideri Ethem Pehlivan’ın   icraatı İngilizlerin Erenköy deposunda bulunan silah ve cephanelerinin kaçırılması olmuştur. M.M grubunun diğer faaliyeti de İstanbul’da yapılacak olan mitingler için halkı organize etmek ve halka broşür dağılımını sağlamanın yanında, yabancı dil bilen Darülfünun öğrencilerini kritik yerlere koyarak işgal güçlerinin konuşmalarını, yazışmalarını tercüme ettirmişlerdir. Ayrıca İstanbul’da bulunan İngiliz komutanlarının bulunduğu evlerde veya lojmanlarda yardımcı kadınlar M.M grubu elemanı  ve gönüllü olarak görev yapmıştır. Cama ya da balkona çıktıklarında camları elleri ile silme hareketleri yaparak dışarıda duran M.M grubu üyelerine bilgi taşımışlardır.[17]İstanbul’da istihbarat savaşları esnasında Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da İngiliz istihbaratının takibini atlatmak için 3 ayrı evde kalmaya özen göstermiştir. Bu evler Filistin cephesinden doktor arkadaşı Salih Fansa’nın Tokatlıyan Otel’in karşısındaki evi, Pera Palas ve  Şişli merkezdeki ev olmuştur. Ara ara Tokatlıyan Otel’de de yaşamını sürdürürken bunun yanında 4. Ev olarak İstanbul’da faaliyet gösteren gizli örgütler ile toplantılarını yaptığı Beyoğlu Havva sokakta bulunan dairesinde konaklamıştır. Ayrıca değişik evlerde kalmasının amacı, Beşiktaş Akaretler’de oturan Annesi Zübeyde Hanım ve kardeşi Makbule Hanım’ı İngiliz istihbaratının takibinden uzak tutmak,onları tedirgin etmemek için yapılmış bir taktiktir. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da Yüzbaşı Bennet başta olmak üzerediğer ajanların takibinde olmuştur.Şişli’deki ve Beşiktaş Akaretler’deki evi İngiliz ve İtalyan devriye birliklerinin  muhbirleri ve askerleri tarafından  sürekli izlenerek ana merkeze rapor edilmiştir.[18].Akaretler 76 numaralı ev 3 defa İngiliz istihbaratçıları tarafından basılmıştır. Arama esnasında Mustafa Kemal Paşa’nın annesi Zübeyde Hanım ve kardeşi Makbule Hanım korkmuşlardır.[19]

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün oyuncuları Teşkilat-ı Mahsusa’nın bir numaralı yöneticileri ve aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa’nın arkadaşlarıdır. Milli Mücadele ve Anadolu’ya geçiş toplantıları, İstiklal Savaşı hazırlıkları Akaretler’de 76 numaralı evin yanındaki 82 numarada Beşiktaş kulübünde yapılmıştır. Mustafa Kemal Paşa Akaretler’deki eve annesini ziyarete geldiği zamanlarda evin arka odasına geçerek dinlenmiştir. Dinlendiği dönemlerde Akaretler’deki evin balkonu Beşiktaş Kulübünün idman sahasına bakmakta olduğu için Mustafa Kemal Paşa balkonda kahve çay içerken Beşiktaş’ın idmanlarını izleyerek ve heyecanlı pozisyonlarda alkış yapmıştır. 16 Mayıs 1919 günü sabahı Mustafa Kemal Paşa evin kapısının önünde annesi Zübeyde Hanım ve kardeşi Makbule Hanım’ı Beşiktaşlı gençlere emanet etmiştir. Ayrıca Zübeyde Hanım’da “Mustafa’m beni kulübüne arkadaşlarına emanet etti” demiştir.

Kardeşi Makbule Hanım Anneleri Zübeyde Hanım’ın Beşiktaş semt sevgini şöyle anlatmıştır. Zübeyde Hanım vasiyetinde vefatı halinde naaşının Beşiktaş’ta Çırağan Sarayı karşısında bulunan Yahya Efendi Dergâh’ının haziresine gömülmesini istemiştir. Ancak o dönem İzmir Karşıyaka’da olduğu için yol ve hava şartlarından dolayı naaşı İzmir’den getirilememiştir.[20]

Mustafa Kemal Paşa Akaretler’de bulunan evden Karadeniz’e açılana kadar M.M grubu üyeleri olan Beşiktaş’lı gençler kendisinin korumalığını yapmıştır. Bu gençler eli silah tutan, yüzme bilen gençlerden seçilmişlerdir. Bandırma Vapuru mürettebat dahil 21 kişi ile Marmara Denizi’nden Karadeniz’e bağlanarak giriş yapmıştır.[21] Mustafa Kemal Paşa Anadolu’ya geçiş yaptıktan sonra Anadolu’ya silah, cephane, sivil personel gönderme gibi işlemler hızlanmıştır. Anadolu’da düzenli ordu kurulacak ve orduya silah mühimmat gereklidir. Silah, cephane, sivil personel gönderme gibi işlemler olağan üstü gizlilik içinde örneğin hayvan postu dolu arabalarda hayvan postlarının içinde ya da cenaze süsü verilerek tabutların içine konarak taşınmıştır. M.M grubu üyeleri yaptıkları şok baskınlar ile itilaf birliklerinin mühimmat depolarını boşaltarak Anadolu’ya geçirmişler bu sayede de Fransız ve İngiliz askerlerinin birbirlerine düşmesini sağlayıp İtilaf Kuvvetlerinin kendi aralarında çatışmasını sağlamışlardır. Eyüp, Haliç, Balat, Fatih bölgelerini kontrol eden M.M grubu üyelerinden olan Eyüp İdman Yurdu’nun kurucusu Cemal Kılıç Bey sayesinde Eyüp İdman Yurdu (Eyüp Spor) Mili Mücadele’de özellikle İngilizler ile yaptıkları maçlarda maç esnasında onların mühimmat depolarını boşaltarak mühimmatları Eyüp merkezdeki Reşadiye okulunun kömürlüğüne getirmiştir. Oradan da cenaze süsü verilerek tabut içinde Özbekler Tekkesine transferi sağlanmıştır.

İşgal Dönemi İstanbul’da Futbol Harici Faaliyetler    

İstanbul’da yaşayan çoğu Rus mültecinin geçim kaynağı olan eğlence mekânlarında şans oyunları devlet tarafından alınan önlemler sayesinde durdurulmuştur. Alınan önlemlere rağmen Rus göçmenler at yarışları, köpek yarışları gibi girişimlerinden sonra yeni ve ilginç bir yarış daha bulmuşlardır. Bu yarış, hamam böceğinin arkasına bağlanan küçük arabaların varlığıyla at yarışını andırdığı için halk arasında yoğun ilgi görmüştür. İstanbul’da Boks maçları da yapılmaya başlamıştır. İlk önce bazı  yerlerde bahisli ve gizli  şekilde olmuştur .İlk maç Galatasaray’lı Küçük Kemal ile Fenerbahçe’li Nuri Bey arasında oynanmıştır. Maç esnasındaki iddialar ve heyecan bu sporun yayılmasına olanak sağlamıştır. İstanbul‘da özellikle İşgal döneminde çok popüler eğlence halini alan boks maçları dönemin gazetelerine yansımıştır.[23] YMCA (Beyoğlu Vay Em Sİ Ey) teşkilatının Beyoğlu ve Bahçekapı’da açtığı iki jimnastik hane ( jimnastik Salonu) ile basketbol, voleybol ve hentbolun İstanbul’a girmesini sağlamıştır. İstanbul ve İzmir’de Amerikan kolejleri Atletizm, Basketbol ve  Voleybolu okullarında ilk defa oynatmışlardır. İlk Voleybol takımları Robert koleji, Mektebi Sultan-i Nişantaşı ve İstanbulspor olmuştur. İlk Basketbol takımları ise Cağaloğlu Muallim Mektebi, Amerikan YMCA takımı olmuştur. 1921 yılında Fenerbahçe tenis şubesini açmıştır ve İşgal kuvvetlerinden Fransız ve Amerikan zabitanları karmasına üstünlük sağlayabilmişlerdir. [24]

SONUÇ:

Osmanlı İmparatorluğu’nun deyimiyle ayak futbolunun Osmanlı İmparatorluğu’na girişi İngilizler’in aracılığıyla olmuştur. Futbol birçok Rum, Ermeni ve Türk kulüplerinin de kurulması ile yaygınlaşmaya başlamıştır. Balkan ve Çanakkale Savaşı’na katılan futbolcuların şehit düşmesi ya da gazi olması nedeniyle kulüplerin tamamen tükendiği dönemlerde, savaşın en şiddetli zamanında Fenerbahçe’nin 3, Galatasaray’ın 2 ve Beşiktaş’ın ise sadece 1 futbolcusu kalmıştır. Kayıpların ardından ise kulüpler 15-16 yaşlarındaki çocuklardan takım oluşturularak karşılaşmalara çıkmıştır.9 Kasım 1923 tarihine kadar Müttefik kuvvetlere karşı toplam 80 müsabaka gerçekleştirilmiştir. İşgal kuvvetlerine karşı kazanılan Türkiye’nin ilk yurtdışı kupası olan General Harrington Kupası’nı Fenerbahçe kazanmıştır. Asırlık Çınar kulüplerimizin Milli Mücadele döneminde Anadolu’ya mühimmat kaçırma konusundaki çalışmaları İstanbul halkının motivasyonunu yüksekte tutmuştur. Takımlarımızın günümüzde tartıştığı yıldız sayısındaki konu, asıl olarak Osmanlı İmparatorluğu  Dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kurulan tüm liglerdeki takımların şampiyonluk sayılarının hesaplanması konusudur.

Şeref Umut ERSOP
Tarihçi

KAYNAKÇA

Zafer Toprak, Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküş Belgeleri Sevr Antlaşması  Mondros  Bırakışması ile ilgili Belgeler , Türkiye İş Bankası Yayınları

Ömer Can Talu, İstanbul’un İşgali Geldikleri Gibi Gittiler, Şıra Yayınları,1.Baskı, 2022,  İstanbul

Alev Coşkun, Samsundan Önce Bilinmeyen 6 AY, Cumhuriyet Yayıncılık, 1.Basım, İstanbul, 2028

Mehmet Yüce, Esir Şehirde Spor, 1.Baskı, İBBYayınevi ,İstanbul ,  Mayıs 2020

Nur Bilge Criss, İşgal Altında İstanbul, 1.Basım, Kültür. Aş, İstanbul, 2020

StefanosYerasimos, İstanbul Anıları 1914 – 1923,

Taylan Sorgun , Mütareke Dönemi Bekir Ağa Bölüğü, Kamer Yayınları, İstanbul , 2017

Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam  1881 – 1919 ,  cilt 1 , Remzi Kitabevi, İstanbul ,1963

Nükhet Aşkın, Sırlarıyla Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım, Siyah Beyaz Yayınları 1.Basım , Mart 2024

Erol Mütercimler, Bu Vatan Böyle Kurtuldu, AlfaYay, İstanbul , 2018

[1]Zafer Toprak  “ Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküş Belgeleri Sevr Antlaşması  Mondros  Bırakışması ile ilgili Belgeler “ Türkiye İş Bankası yayınları, s: 5

[2]Ömer Can Talu, İstanbul’un İşgali Geldikleri Gibi Gittiler, Şıra yayınları,1.Baskı, 2022,  İstanbul,s. 81

[3]Alev Coşkun, Samsundan Önce Bilinmeyen 6 AY, Cumhuriyet Yayıncılık, 1.Basım, İstanbul, 2028,s.39  

[4]Alev  Coşkun A.g.e, s.39

[5]Mehmet Yüce, Esir Şehirde Spor , 1.Baskı , İBB Yayınevi ,İstanbul ,  Mayıs 2020 , s. 37

[6]https://www.rgatr.com/kulup-tarihi,  14.09. 2024, saat: 14. 14

[7]A.g.e, Mehmet Yüce, s. 92 – 116

[8] Kanuni – Evvel, Tasviri – Efkargazetesi, 3 Aralık 1918, s. 2

[9] Kanuni – Evvel Gazetesi, 21Aralık  1918, s. 4 ;  A.g.e, Mehmet Yüce, s. 127

[10] Kanun-i Sani Gazetesi , 1 Ocak 1918 , s. 4 ; A.g.e, Mehmet Yüce, s. 127

[11] A.g.e, Mehmet Yüce , s.  115

[12] A.g.e, Mehmet Yüce , s. 158

[13] Taksim Topçu Kışlası oynanan maç sonucu 2-1 Fenerbahçe’nin üstünlüğü ile biten General Harrington Kupa maçı

[14]Nur Bilge Criss, İşgal Altında İstanbul ,1.Basım, Kültür. Aş, İstanbul, 2020,s  75 – 76  – 77

[15] A.g.e, Mehmet Yüce , s. 155- 158

[16]StefanosYerasimos “  İstanbul Anıları 1914 – 1923  “   s. 188 – 191

[17]Semih Nafiz Tansu, A.g.e, s. 217

[18]Taylan Sorgun “  Mütareke Dönemi Bekir Ağa Bölüğü “Kamer Yayınları  , İstanbul , 2017 ,   s.135 – 160

[19]Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam  1881 – 1919 ,  cilt 1 , Remzi Kitabevi, İstanbul ,1963 , s.  180

[20]Nükhet Aşkın , Sırlarıyla Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım , Siyah Beyaz Yayınları 1.Basım , Mart 2024, s. 150

[21]Erol Mütercimler “ Bu Vatan Böyle Kurtuldu ”, Alfa Yay. İstanbul , 2018 ,  s.104

[22] Beşiktaş Şeref Stadı Beşiktaş – Galatasaray derbisi oynanmakta ve Galatasaray Çırağan Sarayı’nın  Batı kısmında ki kaleye atak yapmakta.

[23] A.g.e, Mehmet Yüce , s. 163

[24] A.g.e, Mehmet Yüce, s. 216

0
Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments