Eski bir Ankaralı olarak kendisi her ne kadar Erzincanlı olsa da, ona baktığımda İç Anadolu kadınını görüyorum.
İç Anadolu’nun Sürekli mantı açan teyzelerini andırıyor. Arabaşı çorbasını daha şimdi ocağa koydum diyecek gibi duruyor.
Tipik ev hanımı diyeceğim ama o bir öğretmen hemde emekli öğretmen annem gibi…
Öğretmen teyzemin çocukları çok şanslı, gemi filoları var. Benim oyuncak teknem bile yok. Bir leğen var arada ona binip ”Güzel günler göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz” şarkısını söyleyip moral aşılıyoruz geleceğimize.
Öğretmen teyzemin oğulları çok akıllı. Çalışıp kazanmışlar. Keşke formülünü bize de söylese bizde gidip Singapur’da rulet çevirsek, serde Giresunluluk var 28’e koysak tüm paramızı…Yavuz Bingöl gibi ayarı verip Berkin’in annesine Kıbrıslarda Black Jack oynasak…. Fena da oynamam hani …
Kırşehirli askerin biri uyku tulumunun içine girmiş, üşüyor çünkü. Düğününe gidemediği arkadaşına mesaj gönderiyor; yıkık bir binanın altından. Binanın dört bir yanı açık. Ölmeye üç var. Ölecek ve ölüyor…
Öğretmen teyzemin oğlu çok şanslı gemileri yüzdürüyor. First Leydi yazmışlar. Emine hanımdan sonra olsa olsa o Two Leydi olur ya da olmaz. Bu sistemde çok mühim değil aslında hangi kadının orada oturduğu. Mühim olan bu topraklarda bıraktığınız anılar ve izlerdir.
Artvin’de ki Havva Ana’da manken değil hani! Ya Sarıkeçili Türkmenlerinin başında bulunan elleri öpülesi anne film yıldızı mı ? İkisi de Anadolu kadını yürekli ve cesur. Olması gerektiği gibi. En büyük güzellikte bu değil mi . Kimsede olmayan cesaret erbabı, ustası…
Ya diğerleri yüzleri, giyimleri önemli değil. Ama sırıtıyor işte. O koltuk o yaşantı bol geliyor. Ait değilsin oraya sende bende biliyoruz öğretmenim…
Esas çelişki ne biliyor musunuz?
İşte bunların çocukları bizi hainlikle suçluyor. Senin canının hesabını sorduğum için hain oluyorum. O paranın nereden geldiğini ve bunun hesabını sorduğum için hainim…
Kırşehir’in evladı kalk söyle mezarından, arabaşı çorbası içebilir misin bir daha, bir daha bozlak söyleyebilir misin ? Neşet Ertaş ne diyor:
Anam ağlar başucumda oturur
Derdim elli iken yüze yetirir
Bu dert beni yiye yiye bitirir…
Sen ölme diye öldüler Denizler, Mahirler. Senin annen ağlamasın diye. Baban bakkaldan, kasaptan kaçmasın diye. Birilerinin oğulları gemi filoları kurmasın diye..Senin gibi onların da anneleri vardı ve babaları. Naciye, Mukaddes…
Sen bilirsin oğlum kalk söyle şimdi hangisi haindi. Hangisi leydi ?
Ulaş Karakaya