2016 sonbaharında yayın hayatına başlayan Kronik Kitap, tarih alanında dört önemli eserle Türkçe okuruna ‘Merhaba’ diyor.
Türkiye’de tarihi geniş kitlelere sevdiren İlber Ortaylı ve dünyanın en önemli tarihçilerinden Halil İnalcık’ın eserleriyle güçlü ve yetkin bir tarih kitaplığı oluşturmaya başlayan Kronik Kitap, sosyal bilimlerden edebiyata, iş kitaplığından popüler bilime okurun ilgi ve merak gösterdiği pek çok alanda kitapseverlere bilginin kapılarını aralayacak.
Yayıncılık dünyasına yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Kronik Kitap, içerik, tasarım, baskı ve iletişimde en yüksek standartları benimseyerek, Türkiye’de yayıncılığın çıtasını yükseltmek üzere yola çıktı. İşte Kronik Kitap’tan çıkan kitapdevrimi.com‘dan da ulaşabileceğiniz ilk 4 kitap:
- Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devletinde Kadı – İlber Ortaylı
OSMANLI VE İSLÂM TARİHİNİN
EN ÖNEMLİ MÜESSESESİ: KADILIK
Türkiye’de tarih denilince akla ilk gelen isim İlber Ortaylı’nın kaleminden Osmanlı hukuk tarihinin merkezinde yer alan ve üzerine pek konuşulmayan kadıları anlatan önemli bir çalışma…

Kadılık İslam Ortaçağında ortaya çıkan idari ve adli bir görevdir. Kadı’nın sosyal-idari fonksiyonları değerlendirilirken on dört asırlık İslam tarihi içindeki evrimi göz önüne alınmadığından, bu kurumun İslam öncesi imparatorluklardan neleri, ne ölçüde miras aldığı üzerinde de durulmamıştır. İlber Ortaylı, Osmanlı Devleti’nde Kadı adlı bu çalışmasında kadıların tarihini ve yargı görevlerini, tayinini, görev süresini, yargı bölgesini, yardımcılarını, diğer memurlar arasındaki hiyerarşik ilişkisini ve Osmanlı mahkemelerinin nasıl işlediğini birincil arşiv kaynaklarını kullanarak anlatıyor.
İlber Ortaylı, hem geniş ufuklu tarihçiliğini hem de tadına doyum olmaz üslupçuluğunu işe koştuğu bu kitabında, Osmanlı dünyasında kadının bütün boyutlarını olağanüstü bir sürükleyicilikle ortaya koyuyor.
- Osmanlı’da Devlet, Hukuk ve Adalet – Halil İnalcık
OSMANLI’NIN ÜÇ BÜYÜK GÜCÜ:
DEVLET, HUKUK, ADALET
“Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bireye benzer. Bu kitabı okuyanlar umuyoruz ki, Osmanlı Devlet-i ‘Aliyye’sinin (İmparatorluğunun) birçok millet ve dini, altı yüz yıl nasıl bir arada tuttuğunu ve nasıl idare ettiğini öğrenmiş olacaklar.”

Halil İnalcık
Altı asır boyunca egemenliğini devlet, hukuk, adalet anlayışıyla sağlayan Osmanlılar, iktidarlarını ise kanun ile ahlak dengesiyle ayakta tutmuşlardır. Batı kaynaklarında Osmanlı halkından herhangi bir kimsenin hükümdarı bile dava edebileceğinden övgüyle bahsedilmiştir. Öte yandan bürokratlar ise hükümdarın asli prensipleri ezip geçmesi karşısında onu tahtından edebilmişlerdir. Hem Osmanlıları “Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye” yapan hem de “Devlet-i Ebed-müddet” sözünü slogan olmaktan kalıcı bir mekanizma haline getiren düşünce, din ve devletin selameti adına devlet-hukuk-adalet güçlerinin bir direnç unsuru olarak daima bir arada yaşamış ve yaşatılmış olmasıdır.
Tarih yazıcılığında çığır açmış olan Halil İnalcık, bu kitabında devlet anlayışı, kanun rejimi, kanunların uygulanış biçimi ve adalet yöntemleri üzerine daha önce yayınlanmış özel araştırmaları bir araya toplamıştır. Okuyucular kitabı bitirdiklerinde, Osmanlı devletinin birçok millet ve dini altı asır nasıl bir arada tutup idare ettiğini en orijinal bilgiler eşliğinde öğrenmiş olacaklardır.
- Sultan Alp Arslan, Fethin Babası – Cihan Piyadeoğlu
SELÇUKLU FETİHLERİNİN BABASI,
TÜRK EFSANESİ SULTAN ALP ARSLAN
Cend’den Mâverâünnehir’e, Hârizm’den Horasan’a, İran’dan Anadolu’ya hâkimiyetlerini doğu ile batı arasında birleştirmiş ilk devlet… Bu coğrafyada bizleri kalıcı kılan fikirlerin kaynağı, Anadolu’nun Türkleşmesinden cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar gelen yolun başı: Selçuklular…

Sadece 9 yıl tahtta kalmasına rağmen Türk tarihinde adı en fazla geçen hükümdarlardan biri olan Alp Arslan, babası Çağrı, amcası Tuğrul Bey ve ardıllarıyla Anadolu’nun Müslümanlaşmasını sağladı. Özgür bir hükümdar olarak Fırat’ın batısına ilk defa geçmeyi başaran, 1071’de Malazgirt’te destan yazan, Türk tarihinin efsanesi Sultan Alp Arslan…
Sultan Alp Arslan üzerine hem akademik ihtiyaçları karşılayacak hem de akıcı üslubuyla tarih severlerin merakını giderecek bu çalışmayla, geri planda kalmış Selçuklu tarihi ile Sultan Alp Arslan yeniden gün yüzüne çıkıyor.
- 4. Murad, Şarkın Sultanı – Abdülkadir Özcan
ZAMANIN İSKENDER’İ, ŞARKIN SULTANI
BAĞDAT VE REVAN FATİHİ IV. MURAD
“Bizim tarihimizde askeri eğitim görmediği ve sancağa çıkmadığı hâlde IV. Murad gibi bir dâhi vardır. 17. yüzyılın en büyük mareşalidir. O devirde dünya üzerinde ona denk düşecek bir başka deha yoktur. 12 yaşında tahta çıkan bu genç adam, 19’unda devlete hâkim oldu. 28 yaşında da öldü. Bu kadar kısa sürede de Bağdat ve Revan Fatihi olarak adını tarihe yazdırdı. Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın vesikalara dayanarak hazırladığı bu kıymetli çalışma tarihteki büyük komutanlarımızdan IV. Murad’a dair birçok bilgiyi tazeleyecek.”
İlber Ortaylı

Sultan Osman’ın hazin akıbeti ve I. Mustafa’nın birkaç ay daha süren ikinci saltanatından sonra Kösem Sultan’ın planıyla henüz 11 yaşında tahta geçen IV. Murad… Yaptığı iki doğu seferi nedeniyle, çağdaş kaynaklarda ve İslâmî edebiyatta efsane olan Makedonya Kralı Büyük İskender ve yine iki büyük doğu seferinin sahibi Yavuz Sultan Selim’le kıyaslanarak bazen “İskender-i Sânî” ve “Zamanın İskender’i”, bazen de “Şarkın Sultanı” olarak nitelendirilen IV. Murad…
17 yıllık saltanatının ilk 9 senesi annesi Kösem Sultan’ın vesayeti altında geçen fakat 1632’den sonra idareyi tamamen eline alan IV. Murad önce kendi adamlarıyla dersaadette ve taşrada büyük bir temizlik harekatı yaptı. Koyduğu amansız yasaklarla asi önderlerin ve iç isyanların hakkından gelen sultan daha sonra doğuya iki büyük sefer düzenleyerek günümüz Türkiye-İran sınırını çizdi.
IV. Murad devrinin iç ve dış olaylarını ele alan, orijinal kaynaklar ve araştırmalarla yepyeni bir sentez olarak ortaya çıkan bu özgün çalışma alanında büyük bir boşluğu dolduruyor.