[vc_row][vc_column][vc_column_text]Bozlu Art Project Nişantaşı, 22 Ekim – 6 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de soyut sanatın önde gelen isimlerinden Özdemir Altan’ın “Kral ve Kraliçeler’den Don Kişot’lara” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.
Küratörlüğünü Özlem İnay Erten’in yaptığı sergide, Özdemir Altan’ın 1960’lı yıllarda gerçekleştirdiği “Krallar ve Kraliçeler” serisinden, 1970’li yıllardaki “Gerçekçi Dönem”ine, 1980’li yıllarda ürettiği kavramsal sorgulamalar içeren üç boyutlu işlerinden, kolajlara ve 1990’lı yıllarda başlayıp günümüze kadar devam ettirdiği Soyağaçları’ndan, son dönem çalışmalarını içeren Don Kişot serisine kadar uzanan farklı dönemlerinden örneklerin yer alacağı geniş bir seçkiye yer veriliyor.
Sanatçı Özdemir Altan’ın, yetmiş yıla yaklaşan sanat yaşamındaki önemli köşe taşlarını yansıtmayı amaçlayan sergi, her değişimin ve başlanan yeni serinin bir sanatçı için kendi içinde barındırdığı “risk” unsurundan hareketle, Altan’ın uzun yıllardır devam ettirdiği coşkulu arayışları gözler önüne sermek istiyor.
Halen Yeditepe Ünversitesi’nde dersler veren Özdemir Altan’ın;
”Sanat referans verir, etki kaçınılmazdır, yöntem değil sonuç önemlidir.”
”Sanat birbirinden farklı kavram, köken, yapı ve mantıkların bir araya gelmesiyle oluşur.”
”Sanata zorla anlam yüklenemez. Onun kendi anlamını kendisinin bulmasına izin verilmelidir.”
”Sanatın basitliğinin ve yalınlığının geliştirdiği özgünlüğe erişemeyen sanatçı dekoratif gizemli, nostaljik olma kolaylığını seçer.”
bu sözleri genel düşünce biçiminin ve farklı resim biçimlerini ortaya çıkarmasının sırrını özetler.
22 Ekim – 6 Aralık tarihleri arasında Bozlu Art Project Nişantaşı’nda izlenebilecek sergide, sanatseverler Özdemir Altan ile yapılacak sanatçı konuşmasına da katılabilecekler.
Özdemir Altan Kimdir?
1931 yılında doğdu. İstanbul’da yaşıyor. 1956 yılında iDGSA Resim Bölümü Zeki Faik İzer atölyesini bitirdi. 1963-1965 Paris Bienalleri başta olmak üzere çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliklere katıldı, çok sayıda kişisel sergiler açtı. Yazar ve konferansçı olarak yaygın bir isim yaptı. Modern, avangard düşünce ve Pop art ve özellikle postmodern’i Türkiye’de ilk geliştiren kişi oldu.
Türkiye’de ilk Küratörlük eylemi olan Avni Lifij sergisi (1968) bu anlamda ilk girişimdir.
Sanatçı kendine özgü kurgu dünyasıyla Çağdaş Türk resminin gelişimine katkıda bulunarak yazgısına yön veren ve bugünün Türk resminde kendi kuşağı ve kendinden sonraki sanatçıların tamamına yakınını etkileyen tek sanatçı olduğu görülmektedir. Bu konuda kendisi “sanatçı referans verir, etki kaçınılmazdır; yöntem değil, sonuç önemlidir.” demektedir.
Altan doğa vergisi yeteneği ile her yapıtında yeniden yaratan tükenmez enerjisi ile dinamik ve doğurgan bir kişiliktir.
Yaptığı eserlerde değişik doku, strüktür eleman, malzeme, sanat görüşü, ışık vb. aykırılığın rastlantısal olarak bir araya gelmesiyle oluşan sanat anlayışını benimsiyor Özdemir Altan. Böylece 1988’den bu yana gitgide netleşen bir düşünce ile sanatsal espasın birbirinden farklı kavram, köken, yapı ve mantıkların birleşmesiyle oluştuğunu uç noktada kanıtlamak amacıyla rastlantısal buluşma yöntemini geliştirdi.
Uzunca bir süredir, irdelediği ve derslerinde temel öğreti maddesi olarak ele aldığı espas’ın önce bütün sanat tarihi boyunca kullanılış biçimine açıklık getirip “sanat birbirinden farklı, kavram, köken, yapı ve mantıkların birleşmesiyle oluşur” şeklinde bir sonuca vararak, bunu 1970′ de doçentlik deneme dersinde Resim Sanatında Mekan başlıklı ve bir manifesto niteliğindeki konferansında ilk olarak akademisyenler önünde ileri sürdü.
Bunu izleyen zamanlarda Altan bu sav üzerine uluslararası nitelikte bir sanat geliştirdi. Burada farklı kişilerin yaptıklarını rastlantısal biçimde birleştirerek ve sonunda kent haritasının ilçe veya mahallelerini farklı kişilere uygulatarak bu teknik, üslup, malzeme bakımından birbirine tamamen yabancılarla sanat tarihinde ilk kez radikal bir espas yorumuyla şaşırtıcı bir bütünlük geliştirdi. Halen Yeditepe Üniversitesi’nde ders vermektedir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_images_carousel images=”2892,2893,2894,2895,2896,2903,2902,2901,2900,2899,2898,2897,2905,2913,2914,2906,2907,2915,2916,2908,2909,2917,2918,2910,2912,2919,2920,2921,2922,2923,2924″ onclick=”link_image” custom_links_target=”_self” mode=”horizontal” speed=”5000″ slides_per_view=”1″ title=”ESERLER”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_images_carousel images=”2926,2927,2934,2933,2932,2931,2930,2929,2928,2942,2935,2936,2943,2944,2937,2938,2945,2946,2939,2940,2947,2948,2941,2949,2950,2951,2959,2958,2957,2956,2952,2953,2954,2955,2960,2961″ onclick=”link_image” custom_links_target=”_self” mode=”horizontal” speed=”5000″ slides_per_view=”1″ title=”SERGİ AÇILIŞINDAN KARELER”][/vc_column][/vc_row]