Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Kent Tarihine Damga Vuran Paşabahçe Fabrikası – Şeref Umut Ersop yazdı…

Türkiye’nin ilk şişe-cam fabrikası 1935 yılında, Birinci Sanayi Planı çerçevesindeki sanayileşme hamlesi içinde, İş Bankası tarafından kurulmuştur. 1935 yılında açılışı yapıldığı tarihten 2002 yılına kadar da aralıksız üretim yaparak, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra modern ulus inşası sürecinde yer almıştır.
Kurulduğu bölgenin sosyal dokusuna etkisi ile İstanbul’un kent tarihinde önemli bir fabrika olmuştur.

İstiklal Savaşı öncesi Türkiye’nin durumu hakkında kapsamlı çalışma İstanbul Liman İşletmelerinin kurucusu Ahmet Hamdi Başar’ın 1921 – 1922 yıllarını kapsayan 2 – 3 ay süren araştırması olmuştur. Rapora göre, İthalat ve ihracatın  %4’ü, komisyonculuk ile uğraşanların %3’ü, esham ve kambiyo borsasında mubayaacı ve simsarların %5’i, iç piyasaya çalışan toptancıların %15’i, yarı toptancı ve perakendecilerin de %25’i,  Türk ve Müslüman iş adamlarının elindedir.  Liman işletmesi, sigorta şirketleri, Beyoğlu’ndaki bütün mağazalar, dükkânlar, lokantalar ve eğlence yerleri yabancı tebaanın elindedir. İtibar-ı Millî ve Adapazarı İslam Ticaret Bankası haricindeki tüm bankalar yabancılara aittir.[1] Şehir Şebeke suyu, havagazı, elektrik, telefon, tramvay ve tünel, demiryolları, madenler ve tütün tekeli vb. yabancı şirketlerin elinde ve bu şirketlerde Türkler yabancı çalışanın altında yüksek çalışma saatleri ile az maaşa çalışmaktadırlar. Türk çiftçisi, inciri, üzümü yetiştirerek aradaki komisyoncu ile irtibat sağlayarak iş yapmaktadır. Yerli banka olmadığı için olan bankaların çoğunda yerli iş adamı olmasına rağmen kredi ve sermaye bulma konusunda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır.  İstanbul’da olduğu gibi, İzmir’de de deniz ve demir yolları işletmeleri, liman ve rıhtımlar, hava gazı, su gibi işletmeleri Osmanlı döneminde verilen imtiyazlar nedeniyle yabancı sermayenin denetimindedir. 1923 yılı sınırları dikkate alınarak yerli fabrika üretiminin yurt içi tüketimi karşılama oranı pamuklu kumaşlarda yüzde 10, yünlü kumaşlar da yüzde 40, sabunda yüzde 20, buğday üretiminde yüzde 60 olmaktadır. Porselen, cam çatal, bıçak gibi tüketim mallarının ve sermaye mallarının tamamı ithaldir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde sürekli savaş yılları  ile de erkek nüfusun azlığı, kadın nüfusun fazlalığı onlarında ağır işlerde çalışamaması, nitelikli iş gücü eksikliğinde sıkıntı yaratan durumların başında gelmektedir. Osmanlı Devleti’nin çöküş süreci içerisinde Kamu madenlerinin çoğu yabancı sermayenin elinde yada gayri Müslimler tarafından  işletilmektedir. Ülke içindeki maden yataklarını da işletme yetkisini  ellerinde bulundurmaktadırlar.[2]

17 Şubat – 4 Mart 1923’te İzmir Banka –Han’da Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile İzmir İktisat Kongresi yapılmıştır. Sanayi kongresinde sanayi grubu, gümrük vergileriyle sanayinin dış rekabete karşı korunması, makine, araç ve gereç dış alımında vergi bağışıklığı sağlanması, sanayi teşvik yasasının yeniden düzenlenmesi, bir sanayi ve maadin bankasının kurulması ve sanayi eğitimine öncelik verilmesi talep edilmiştir. Ankara hükümetinin İzmir İktisat Kongresi ile emperyalist kuvvetlere verdiği mesaj açıktır. Sanayi hamleleri iç dinamiklerimiz gibi görünüyor olsa da tüm dış ülkelere geliştiğimizi göstermiştir. Mevcut hükümet Nüfus Sayımı, Tarım Sayımı ve Sanayi Sayımı olmak üzere üç sayım gerçekleştirmiştir. 1927 Sanayi Sayımı , 65.245 işletme ve 256.855 çalışan ile oldukça zayıf bir duruma işaret etmiştir.

Mevcut işletmelerin yüzde 44’ü tarım, yüzde 14’ü dokuma tarım, yüzde 12,1’i ağaç sanayi ve diğer bitki işletmelerinin sadece yüzde 4,3’ünde motor gücü kullanılmıştır. İşletmelerin coğrafi olarak dağılımı başta İstanbul olmak üzere İzmit, Bursa, Balıkesir, Manisa, Denizli, Gaziantep, Kastamonu ve Ankara’da yoğunlaşmıştır. [3]

Kent Tarihine İmza Vuran Paşabahçe Fabrikası
Mustafa Kemal Paşa ,Yaveri ile birlikte Antalya Narenciye bahçesinde yeni mahsul Portakalları kontrol ederken görülmektedir.

Beş Yıllık Sanayi Planlaması

Beş yıllık sanayi planı, Cumhuriyet döneminin ilk büyük sanayi atılımını ifade etmektedir.1934’de Birinci beş yıllık plan açıklanırken planın özel teşebbüs ve yatırımları harekete geçireceği vurgulanarak, devletçi politikaların özel teşebbüse katkı sağlayacağı belirtilmiştir.[4] 1930 yılında İktisat Vekâleti tarafından hazırlanan İktisadi Vaziyetimize Dair Rapor oluşturulmuştur. Raporda, başta pamuklu ve yünlü dokuma, kâğıt, demir-çelik olmak üzere ithal  mal grupları ele alınarak, bu dallarda fabrikalar kurulması ve bu endüstrilerin geliştirilmesi talep edilmiştir. Özellikle pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üzerinde durularak pamuklu ithalatına önem verme yoluna gidilebileceği vurgulanmıştır. Raporda kurulması planlanan sanayi tesislerinde ihtiyaç duyulan mühendis ve teknik elemanların yetiştirilmesi için Avrupa’ya gönderilmeleri önerilmiştir ve millî sanayiye rakip olabilecek yabancı teşebbüsün özellikle İstanbul civarında kurulmasının önlenmesi ve olası saldırıda İstanbul veya lokomotif şehirlerin zarar görmesinin önüne geçmesi gerektiği belirtilmiştir.[5]

  • Pamuklu Mensucat: İstanbul ve Nazilli’de lüks ve ince kumaş, Kayseri ve Konya’da kaba kumaş fabrikalarının kurulması,
  • İktisat ve Ziraat Vekâletlerince keten ve kendir sanayi dallarının kurulması amacıyla yapılmakta olan etütlerin sonuçlandırılması,
  • Kamgan (Merinos yün ipliği) üretilmesinin teşviki için Bursa’da merinos yünü işleyecek fabrikanın kurulması,
  • Demir sanayinin kurulması için Safranbolu civarının tetkik edilmesi,
  • Ülkede her yıl yaklaşık on bin ton artan kokkömürü ihtiyacının karşılanabilmesi için öncelikle 60.000 ton sömikok sağlayacak tesisin Sümerbank ve Kömür Şirketi tarafından kurulması
  • Bakır madeni üretimi için Sümerbank tarafından tetkikler yapılması,
  • Beykoz’da Sümerbank ve İş Bankası tarafından genel ihtiyaca yönelik üretim için şişe ve cam fabrikası tesisi ile Kütahya’da porselen fabrikası için tetkikler yapılması,
  • Kimya sanayii dalında; sut kostik ve klor fabrikalarının Sümerbank tarafından kurulması,
  • Sümerbank’ın desteğiyle İstanbul, İzmir Liman Şirketi’nin sünger sanayii alanında faaliyet göstermesi,
  • Gülyağı, zeytinyağı ve sabun üretimi için tetkikler yapılması,
  • Elektrifikasyon ile ilgili rapor ve planların hazırlanması, raporda belirtilmiştir.

Kurulan işletmelerin 13’ü Sümerbank tarafından gerçekleştirilmiştir. [6]Etibank ve Sümerbank’ın gerekli fonları, kamu tasarruflarıyla sağlanmıştır. Dokuma sanayii yatırımlarının finansmanının tümü S.S.C.B.’den olmak üzere Almanya ve İngiltere’den temin edilmiştir. Kamu tasarrufu olarak yurt dışından getirilen narenciye fidanları ile fabrika borçlanmaları portakal, mandalina, domates vb.  ile ödenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk özellikle ödemelerin üretilen malzemeler ile olmasına özen göstermiştir. Plan sonucunda hedeflenen dokuz sanayi dalında faaliyete giren yirmi fabrika şöyledir:

– Kimya Sanayisinde: Gemlik Suni İpek, İzmit Kibrit Asidi ve Isparta Gülyağı fabrikaları,

– Toprak sanayisinde: Zonguldak Seramik, Paşabahçe Şişe ve Cam, Çimento fabrikaları,

– Demir Sanayisinde: Karabük Fabrikası, – İzmit Kâğıt ve Selüloz Fabrikası,

– Kamgan Sanayisinde  : Bursa-Merinos,

– Bodrum’da Süngercilik,[7][8][9]

Kent Tarihine İmza Vuran Paşabahçe Fabrikası
İsmet İnönü fabrikanın açılış günü fabrikayı gezerken çekilen fotoğraf  ( İnönü Vakfı )

Paşabahçe Fabrikası’nın Açılışı [10]

17 Şubat 1934 tarihli Vekiller Heyeti Kararı’nda da belirtildiği gibi fabrika Balıkesir, Bursa, İstanbul, İzmit, İzmir, Tekirdağ, Zonguldak ve Bolu vilayetlerinin şişe ve cam ihtiyaçlarını karşılamak üzere 600.000 lira sermaye ile kurulmuştur. Beş yıllık plan kapsamında özel bir banka durumunda olan Türkiye iş Bankası kuruluşta büyük rol oynamıştır. Plan çerçevesi içinde fabrika özellikle oluşturduğu eğitimli işgücü ve çoğunluğu oluşturan vasıfsız, göçmen, ağırlıklı Karadeniz kökenli işgücünden oluşturulmuştur. Beş yıllık plan çerçevesinde Türkiye İş Bankası önderliğinde kurulan Paşabahçe Fabrikası üretimine başladığı zaman içinde 26 memur ve 385 işçiden oluşan bir işgücü istihdam etmiştir. Üç yıl içinde işçi sayısı, iş yüküne göre 700-750 ile 800-850 arasında değişen bir rakama ulaşmıştır. Yapılan iş hanları ve konutları, 1930‟larda Ankara örneklerine benzeyen ve sayıları hızla artan modern  villalar, apartmanlar ve kamu yapıları ile zirveye doğru yol alınmıştır.[11] İstanbul ve Ankara erken Cumhuriyet döneminde  gelişmiş medeniyet seviyesine ulaşmaya başlamıştır. Her  yerin eşit olması gerekliliği düşünülmüştür. Zamanla kentlerin yöneticilerle arasındaki mesafe giderek kapanmış ve  yeni bürokratlar İstanbul’da yazlıklarına sık sık gitmeye başlamışlardır. İstanbul’da bir yandan ticaret ve eğlence hayatı canlanırken, diğer yandan kamu yönetimi ve bürokrasiye bağlı yatırım ve etkinlikler yaygınlaşmaya başlamıştır. [12]

Sosyal Yardımları ve Kültürel Sosyalleşmeye Faydaları

Fabrika kayıtlarına göre ilk sosyal yardım parasız bir kap sıcak yemek vermek olmuştur. Sonraki yıllarda evli işçileri düşünerek yemek sayısı iki kaba çıkarılmıştır. Türkiye’de işçiler için ilk sosyal sigorta fonu uygulamasını başlatan kurum özelliği taşımaktadır. İşçiler 8 saat çalışmaktadırlar. Fazla saat çalışması gerekmedikçe olmayacaktır. Çalıştıkları zamanlar için  mesai ücretini alacaklardır. İşçiler için yemekhane ve temiz su deposu yapılmıştır. Yüksek ısıdaki fırınlara yakın, erimiş madenle çalışan işçiler aynı zamanda çalıştıkları servislerin durumuna göre yoğun gürültü, toz, kirlilik gibi etkenlere maruz kaldıkları için,  işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri gündeme gelmiştir[13]   İşçilerin sağlık ve çalışma koşulları göz önüne alındığında ciddi adımlar atılma kararı verilmiştir. Bu dönemde çalışan personel için fabrikada kreş,  duş yerleri ve yemekhane oluşturulduğu görülmüştür. Ayrıca fabrikada çalışanlar ve  çalışanların ailesinin yararlanması için  bir operatör, dahiliye doktoru, üç sağlık personeli ve bir hemşire kadrosu ile  on yataklı bir revir  bulundurulmuştur.. Fabrikada çalışan personelin aile bireylerinin kullanması için Paşabahçe Mahallesi’nde okullar açılmıştır. İşçilerin günün yorgunluğunu atabilmeleri için de  tesisin içinde spor takımları(futbol , basketbol , voleybol )  vb. kurulmuştur.  Ayrıca fabrika içinde tiyatro, açık hava sineması ,  yüzme havuzu  yapılarak işçilerin faydalanması da sağlanmıştır. Fabrikaya ait tüm bu sosyal boyutların yanı sıra sanayileşme ile ülkede kültürel bir farklılık yaşanmaya başlamıştır.

Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası’nda hem otomatik makineler kullanılmış hem de el işçiliği ile şişe üretimi yapılmıştır. Bu sayede fabrika etrafındaki insanlarda el gücü ile çalışarak ekmeklerini kendileri kazanmıştır.

Sonuç

Mevcut Hükümet tarafından, savaşlardan çıkmış, yokluktan, salgın hastalıklardan, 1929’da ekonomik buhran ile iyice bunalmış bir ekonomi devir alınmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncesine göre, kurulacak fabrikaların bir şehir kompleks özelliği taşıması  gereklidir. Paşabahçe Fabrikası, Cumhuriyet’in ilk fabrikalarından olma niteliği ile devletçilik ilkesi bu şehir kompleksinde kendini  iyi derecede göstermiştir. Ülkemizin ilk özel bankası Türkiye İş Bankası aracılığı ile Paşabahçe Fabrikası 1935’te günlük 2500 şişe olarak ilk cam ürününü vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin modern anlamda 1955’te ilk mekanik üretime başlaması, yılda 17.000 ton üretim kapasitesi ile, bugünkü otomatik üretim teknolojisinin ilk aşamasının gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır. Ayrıca fabrikanın açılışının savaş yıllarına denk gelmesine rağmen halkın tüketim alışkanlıklarında kil ve metal kap kullanımının yerini cam almaya başladığı belirtilebilir.

Günümüzde Paşabahçe Fabrikası müze olarak kullanılmaktadır. Ancak Korona virüs salgınından itibaren müze  dijital olarak Kültür Turizm Bakanlığı sayfasından 3 boyutlu olarak gezilebilmektedir.

Şeref Umut ERSOP

KAYNAKÇA

MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİ SONRASINDA KALKINMA HAMLELERİ VE İŞ ADAMLARI İLE İLİŞKİLER 1923-1929  , Fatma Eylem ÇOBAN,  Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Doktora Öğrencisi,   Vankulu Sosyal Araştırmalar Dergisi

Cumhuriyet Dönemi İktisat Tarihi 1923  –  1950 ),  Yahya S. Tezel, Ankara Yurt Yayıncılık,  1986

Türkiye Ekonomisi: 1923’den Günümüze Türkiye’de İktisat ve İstikrar Politikaları ve Uygulamaları, İlker Parasız ,   İstanbul, Ezgi Kitabevi Yayınları, 1998

İKTİSADİ DEVLETÇİLİK VE SANAYİLEŞME POLİTİKALARI  (1929 – 1939 ) , Yüksek Lisans Tezi Serpil Kahraman,  İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Tarihi Anabilim Dalı

Cumhuriyet Dönemi İstanbul’u, Dünya Kenti İstanbul,  Yücel. A, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul

[1]MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİ SONRASINDA KALKINMA HAMLELERİ VE İŞ ADAMLARI İLE İLİŞKİLER 1923-1929,  Fatma Eylem ÇOBAN,  Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Doktora Öğrencisi, Vankulu Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 4,, Sayfa, 161-184

[2]Cumhuriyet Dönemi İktisat Tarihi   (1923  –  1950 ) ,  Yahya S. Tezel, Ankara Yurt Yayıncılık , 1986,  s . 92

[3]Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Ekonomisinin İnşası,  Serdar Şahinkaya, ODTU Yayınları, Haziran, Ankara, s. 16 – 26

[4]Sanayi Sosyolojisi Türkiye’nin Sanayileşmesi Dün- Bugün-Yarın, Orhan Türkdoğan  , Ankara Töre Devlet Yayınları,  1981, s. 465

[5]A.g.e, S.Yahya Tezel,  s. 266 – 294 – 300

[6]Türkiye Ekonomisi: 1923’den Günümüze Türkiye’de İktisat ve İstikrar Politikaları ve Uygulamaları, İlker Parasız, İstanbul, Ezgi Kitabevi Yayınları, 1998, s. 54.

[7] ( 1929 – 1939 ) İKTİSADİ DEVLETÇİLİK VE SANAYİLEŞME POLİTİKALARI ,  Yüksek Lisans Tezi Serpil Kahraman,İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Tarihi Anabilim Dalı,  s. 15 – 25

[10]Paşabahçe Cam Fabrikası’nın Marmara Denizi açıklarından görünüşü ; https://www.sisecam.com.tr/tr/hakkimizda/tarihce,  12 / 08 / 2024 saat 17.45

[11]1996. Cumhuriyet Dönemi İstanbul’u, Yücel. A, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul

[12] İsmet İnönü fabrikanın açılışı için bölgeye geliyor. İnönü Vakfı  resim kataloğu

[13]https://www.sisecam.com.tr/tr/hakkimizda/tarihce ,  04 / 04 / 2021  saat 17.45

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Öneriler

 

Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments