Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Kandinsky: Nokta Ve Çizgiden Yüzeye

Kandinsky: Nokta Ve Çizgiden Yüzeye – Özkan Eroğlu yazdı.

Wassily Kandinsky’nin, sanatın manevi-içerik tarafına dönük düşüncelerini 1911’i 1912’ye bağlayan zaman diliminde yayınladığı “Über das Geistige in der Kunst”unu (Sanatta Tinsellik Üzerine) çevirmemizin ardından, bu kez de sanatın madde-form tarafını değerlendirdiği ve ilk defa 1926’da yayınladığı “Punkt und Linie zu Fläche”yi (Nokta ve Çizgiden Yüzeye) çevirmiştik. Kitabımız okur tarafından ilgiyle karşılandı ve bugünlerde ikinci baskısını yaptı.

Sanatın gözle görünen, dokunabilir olan yanına bu kitapta yönelen Kandinsky, aslında modern sanat algısının form meselesine nasıl yaklaştığı konusunda kendi için henüz deneysellik de içeren açıklamalara girişmekten kaçınmıyor. Böyle bir deneysel, ampirik bir üslup, Kandinsky’nin sanata ne denli açık ve bilimsel olduğu kadar, bilim dışından da bakabildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Meselelere görgü yoluyla, eidetik tarafını da dahil ederek çözmeye girişen Kandinsky, deneysel olana açık olduğunu vurgular. Fakat en önemlisi Rudolf Steiner yanlısı biri olarak, günün araştırmalarında Kant’a dayalı yoksullukların farkındadır. Bu yoksulluklar nelerdir? En net şekilde söylenecek olursa, nesnelerin kökeninde yatanların algı yoluyla tespit edilemeyeceği durumudur. Kandinsky’nin ise kuramsal çalışmalarının hepsinde ve bu kitabında izlediği yol nesnelerin kökeninde her ne varsa bunların hislerimiz- hissi-selim (Sanatta Tinsellik Üzerine’de bunu yapma uğraşı verir) ve aklımızla- aklıselim (Nokta ve Çizgiden Yüzeye’de ise bunu yapma uğraşı verir) algılanacağı durumudur.

Kandinsky: Nokta Ve Çizgiden Yüzeye - Özkan Eroğlu yazdı...

Kandinsky, Kant düşüncesinin tersine algı konusunda hislerimizden yola çıkılarak, derin hislere varılacağı, yanı sıra akıldan hareketle de nesnelerin gerçek anlamda bilimsel gerçekliğine ulaşılabileceği görüşündedir. Burada mikro bir tanım noktadan hareketle, makro bir tanım yüzey/lere yönelmeyi uygun bulur. Kandinsky böylece derin hislerle asıl öznelere ulaşılabileceği gibi, akılla da asıl nesnelere ulaşma gayretindedir. Bütünüyle bu gayretlerin boşuna bir çaba olabilme risk ihtimalini de yanına alır; gerek “Sanatta Tinsellik Üzerine” kitabında, gerekse bu kitabındaki açıklamalarında ve oldukça cesur hareket eder. O zaman bu aşamada Steiner’den bir alıntıyı burada vermenin tam zamanıdır:

“Nesnelerin en gizli yapılarını ve bu nesnelerin kökensel prensiplerini araştırmak, insan doğasından ayrılması olanaklı olmayan bir dürtüdür. Bu dürtü her türlü bilimsel faaliyetin temelini oluşturur. Ancak bu kökeni, içinde bulunduğumuz duyusal ve manevi âlemin dışında aramak için, en küçük neden dahi yoktur
(Rudolf Steiner, Gerçek ve Bilim, İzmir, İlya Yayınevi, 2011, s. 7-8.)

“Sanatta Tinsellik Üzerine”de sanatın duyusal ve manevi âlemini ortaya koymaya çalışan Kandinsky, bu kitabında da söz konusu duyusal ve manevi âlemin maddesel-formal yanının anlam izleğini nokta, çizgi ve yüzey tanım kavramları üzerinden yürütmektedir. Bir de Kandinsky, sanatı açıklayacak ve keşiflerde bulunmayı sağlayacak her şeyin düşünme gücü sınırları içinde olduğuna yüksek inanç göstererek, burada da Steiner’ci olduğuna kuşku bırakmaz. Kandinsky aslında olması gereken manevi ve maddeci bir algının sanattaki temellerini atmak için uğraş verir ve bunu uzun soluklu kitap metinleri ve makalelerinde ortaya koyar. Geçmişte özellikle algı üzerine tek taraflı bakış açılarının yanlışlığının farkında olmasından ötürü olsa gerektir ki, ikili bir bakış açısını da tüm görüş dünyasının içine yerleştirdiğini her fırsatta vurgular. Burada amaç, olumlu olan ne varsa bunların olumsuz olanlarla silinip yok olması değil, birlikte yaşayabilmeleridir. Kandinsky’nin hedefi ve en kapsamlı amacı kuramsal çalışmaları aracılığıyla ve bu kitapla algının gerçek gücünü göstermektir.

Özkan Eroğlu

Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest


0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments