Bir kelime veya kelime grubundaki seslerin söyleyiş bakımından birbiriyle uyuşmaması, kulak tırmalayıcı olması, tenafür denen ses ve ahenk kusuruna yol açar. p, t, c, ç, j, s, ş, z gibi bazı seslerin birbirine yakın olması hem söyleyiş güçlüğü yaratır hem de kulağa da hoş gelmez: basınç ölçer, çürütücü, çeşmedeki çengel, eş zamanlı, İştaş Pasajı, sözcükcük, kırktırttı, koşullaştırılmışlık, olasılıklı, şaşalayış, tatsız tuzsuz gibi.
Yanıltmacalar ve bazı tekerlemeler de tenafüre örnek olarak gösterilirler:
Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.
Bir dalda bir kartal dal tartar kartal kalkar kartal kalkar dal sarkar.
Şu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?
Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi ortada lâmba şişesi.
Tuz ucuzudukça ucuzudu.
Üç tas has hoş hoşaf.
Yine “öğretmenlik hastalığım” nüksetti dostlarım sizde sıkıldınız benden sanıyorum okunma reytinglerimdeki düşüş bunu gösteriyor. Ben yine de yazmaya devam edeceğim.
Memleket bir kakofoni şovuna dönüştü, kimse kimseyi anlamıyor, anlamaya çaba sarf etmiyor. Türk çalıyor, Kürt halay çekiyor, çerkesler (asil olduklarından)sütre gerisinden alkış tutuyorlar, Lazlar ilgisiz görünseler de koca burunlarını her şeyin içine uzatıyorlar, çingeneler “bunlar birbirini yerlerse meydan bize kalır’ edasındalar.
Bu kakofoni oratoryası içinde en çok Halkların Demokratik Partisi, ne özellikle de genç ve idealist dostum Selahattin Demirtaş’a üzülüyorum sırtındaki yumurta küfesinde sağlam bir yumurta kalmadı ama garibim bunu bilmesine rağmen “erkekliğe bok sürdürmüyor” takdire şayan.
Bahçeli; erken andropoza girmenin klasik sendromlarını yaşıyor; her zamanki gibi ekşi ayran içip ferdi tayfur dinlersen olacağı bu.
Kılıçdaroğlu iyi niyetli ama bu ülke tarihinde “ulusal solcular” hep iyi niyetlerinin kurbanı oldular. Biri bunlara cehennem yollarının iyi niyet taşları ile döşeli olduğunu anlatmalı.
1000 ali; işin kolayını buldu fukara donu lastiği gibi sündürdükçe sündürüyor darbe işini işini.. Ehh haksız da sayılmaz. 15 Temmuzdan yana bir ay geçti memleket tarihindeki en görkemli yönetimsel dönemini yaşıyor.
Hadi bakalım kolay gelsin…
Bir kakofonide biz ekleyelim çorbaya:
ÜÇ TAŞ HAS HOŞAF
ÜÇÜNÜN DE İÇİ BOŞ HOŞAF
Cemil Biçer
