İkimizin bir şarkısı olabilirdi. Biz seninle ilk tanıştığımızda hani o ilk gün,hani benim senin gözlerine bakmaya utandığım ve sıkıldığım, her kelimemde saçmalayıp, bence küçüldüğüm sence sevimli bir adam gibi olduğum gün var ya…
Hani hatırlarsın, benim ayakkabılarımı çıkartıp ayaklarımı denize sokmaktan çekindiğim gün sen markalı ayakkabını usulca çıkarıp bir kenara koyup ayağını Karadeniz’in serin sularına bırakmıştın, sonra hadi sende demiştin.
Oysa ben de çıkarmak isterdim. Ayaklarım kokmaz benim ondan değil, utanmazdım. Evden aceleyle çıktım ve bizim evde sağlam çoraplarda var bil isterim ama diyemedim işte. Kızmış olabilirsin seninle bir şeyler paylaşamadığıma..
Cebimden ufak bir radyo çıkardığım gündü hatırlarsın. Bulduğum şarkı da çok güzeldi hani. Tam denk gelmişti üstüne. Tüm cesaretimi toplayıp ikimizin şarkısı olsun diyecektim ya diyemedim. Ezan okundu ve bizde adettir keseriz müziği… Olmadı bir şarkımız… Varsın olmasın, herkesin bir şarkısı var da ne oluyor ki…
Sonra seninle yürüdüğümüz sahil vardı ya hani ,orada sen mısır istemiştin ve ben GDO’nun ve Mısır’ın zararlarından bahsettim ya bahaneydi. Cebimde param yoktu ya sana mısır alacak…
Son olarak parkta çay içme teklifini geri çevirdiğimde Çernobil’in üstünden çok geçmişti!
Sonra seninle yollarımız ayrılacaktı. Ben ‘dur’ diyecektim ve sen karşıya geçmekten vazgeçecektin. Dur demiştim sen vazgeçmemiştin ve yollarımız bir daha kesişmemişti…
Sonra gitti dediler. Gitsin varsın dedim. Yalandı. Gitmez isen ne güzel olurdu. Yeni çoraplar aldım ve şarkılar yazdım sana. Mısır da alabilirim artık…
Yıllar yılı seninle aynı otobüste yan yana düşebilme hayalleriyle bindim her uzun yol otobüsüne… Sen düşmedin bir keresinde bile o cam kenarına. Belki bir mola yerinde geçişiriz diye hep en son bindim otobüse ve çayları şirketten olan bir istasyondan bir yudum bile çay içmedim ben…
Hani o şarkıdaki gibi ‘Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa’ dolaşır belki diye her üstü yazılı parayı inceledim. Belki senin ellerin değmiştir, üstüne benimle ilgili bir şeyler yazmışsındır diye… Kesin yazmışsındır ama o kadar çok param olmadı benim…
Belki her ezanda beni hatırlarsın diyeceğim ama nerdee. O kadar çok sık gelmem ki aklına. Belki bir keresinde bir mısırcının önünden geçerken anımsamışsındır.
Ya da kesik bir şarkıda…
Devamını sonra yazarım bilmezsin…
Ulaş Karakaya