Kabul gören bir teoriye göre, öpüşmek insanların birbiriyle biyolojik bilgilerini de takas ettiği bir olay. Ama siz yine de sizi her öpenin dostunuz olduğuna inanmayın, zira insanlık tarihinde öyle öpücükler vardır ki düşmanın kılıcından keskindir. Nasıl mı?
Yazdım, okuyun lütfen!
Hıristiyan teolojisine göre, son akşam yemeğinde İsa, havarilerine içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini söylüyor. İhanet edecek olan kişi ise Judas Iscariot‘tur. Kısa bir süre sonra, Judas Iscariot, İsa’yı Romalı askerlere yakalatır. Ancak askerler İsa’yı tanımamaktadırlar ve Judas askerlere, öpeceği kişinin İsa olduğunu daha önce söylemiştir. Askerler İsa’yı ve aralarında Judas’ın da bulunduğu havarileri kıstırınca Judas, İsa’nın yanına giderek yanağından öper.
Böylesi ihanet öpücükleri o tarihten sonra “Judas kiss”-ihanet öpücüğü” olarak adlandırılır insanoğlunun belleğinde. Romalı askerler böylece İsa’yı yakalar. İşkence ederler ve sonunda çarmıha gererek vahşice öldürürler.
Samson‘un Dalila‘sı gibi İsa’nın Judas’i tarafından gelen sonunun başlangıcı da öpücüktür. Nasıl ki Samson aşık olduğu için kendisini aldatmayacağına inandığı Dalila’ya sırrını açıp saçlarını kaybeder, işte aynen böyle güvendiği Judas tarafından öpücükle mühürlenir İsa’nın ömrü de.
Düşmanlarının onu ayırt etmesini sağlayan şeyin bir öpücük olması ironiktir. Ama Samson örneği düşünüldüğünde İsa’nın sonunun tek başına gelmesi Samson’un düşmanlarından hiç değilse öcünü alırken ölmesi sonucuna göre daha kötüdür.
Rivayete göre İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra pişman olan Judas, kendisini erguvan ağacının dallarına assa da bunu İsa’ya henüz ulaşabilecek iken yapmadığı için pişmanlığı daha büyük olmuş. Normalde beyaz çiçekleri olan erguvan ağacı Judas’in günahkar kanı ile kirlendiğinden o zamandan sonra ile mor çiçekler açmaktadır.
Cemil Biçer
Meraklısına not: Sinema tarihinin “Kiss of Judas’ı” ise ‘Godfather 2’de karşımıza çıkar. Coppola’nın Giotto göndermesidir.