Yap-boz veya en bilinen adıyla Puzzle, hepimizin severek oynadığı bir oyun. Parçalara bölünmüş bir resmin birleştirilmesiyle tamamlanan oyunun genel bir şekli yoktur. Ama söz konusu yaşam olunca hem büyük hem de küçük resimleri/ fotoğrafları yerli yerine oturtmak gerekiyor.Yazıyı, yine yazının başlığına sadık kalarak şöyle bir soruyla sürdürebiliriz; yaşam bir yapboz’dan mı ibaret? İşte bu sorunun yanıtlarını Svitlana Sukhachova’nın tuvallerinde bulabiliriz. Ona göre hayat, her zaman çikolata kutusu değildir. Bazılarının gerçeklik sandığı bir algı meselesi, bazılarının da içinde fragmanlar içeren bir yapboz kutusudur.
Svitlana Sukhachova’nın bu öngörüsünden hareketle yaşamın göreceliğinden, yaşadığımız evrende her şeyin kendi zıddını oluşturduğu gerçeğine ulaşabiliriz. Yaşamı bir puzzle gibi bozup yeniden kurgularken ve parçaları birleştirirken aynı zamanda hayatta bizim varlığımızı sürekli düzenleyip, bozmaktadır.Yani yaşam aslında kurgusal bir döngü içinde sürekli dönüp durmaktadır.
Kurmaya çalışırken bozuyor muyuz?
Evet kurmaya çalışırken bozduğumuz, şüphe götürmeyen bir gerçektir. Hayat, tıpkı bozulan herhangi bir şeyi tamir etmeye çalışırken tamamen kullanılmayacak duruma getirdiğimiz kadar somut, planladığımız veya kurguladığımızın tam zıddını yaşadığımız kadar soyuttur. Svitlana Sukhachova’da soyut / somut diyalektiğinde, kimi zaman bir kız çocuğunu gökyüzüne salıncak kurmuş haliyle, kimi zaman bir yetişkini yüzündeki çizgilerle veya gözlerindeki derin bakışlarla, kimi zamanda deniz kaplumbağalarını yine kendi dünyalarındaki sosyolojik ilişkileriyle resmederek yaşamın aslında herkes için birer oyun alanı olduğuna vurgu yapıyor.
Ukrayna asıllı ama Kıbrıs’ta yaşamını sürdüren Svitlana Sukhachova, Dneprodzerjinsk Güzel Sanatlar okulundan mezunu fakat filolog / sinolojist olarak çalışmaya başladıktan sonra sanatsal çalışmalarına bir süre ara vermek zorunda kalmış. KKTC’ye taşındıktan sonra sanat çalışmalarına kaldığı yerden devam eden sanatçı, yeni ve farklı stiller denemesine rağmen hâla kendine özgü bir stil yaratmanın çabası içerisindedir. Ağırlıklı olarak tuval üzerine yağlı boya tekniğiyle portre çalışmaları yapıyor fakat teknik ve materyal olarak kara kalem, pastel, sepya, kömür ve sangin gibi materyaller ile teknikleri deneyerek yenilikçiliğini sürdürmeye devam ediyor. Burada not olarak düşmek istediğim önemli bir ayrıntı daha vardır ki; bu ayrıntı, sanatçı ile sanatseverlerin buluşmasına öncülük eden Sanat Galerilerinin üstlendiği misyon ve seçiciliğidir. Pusula Sanat evi sadece yerli sanatçılar değil, yabancı sanatçıları da ülkemize davet ederek uluslar arası ilişkilerde hem kültür-sanat köprüsü işlevi görmekle kalmıyor bu özelliği ile ender galeriler arasındaki yerini korumuş oluyor.
Tablolarının karşısında kendinizi puzzle oynarken hissedebileceğiniz “Life Puzzle” adlı sergi, 29 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında gezilebilir.
Veysel Boğatepe
( Pusula Sanat Evi / Papa Roncalli Sk. 118 / A-Harbiye, İstanbul. Tel: 0212 231 86 95)
