Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Hatice Gülmez Nalbant’ın 16’ncı Kişisel Sergisi Açıldı

Kırk yıldan uzun süredir resim çalışmalarına devam eden Ressam Hatice Gülmez Nalbant’ın “Işık, varlığını karanlıklara borçludur” sergisi Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde açıldı.
Eserlerinde hayatın iniş çıkışlarını yani yaşamın ta kendisini tuvale yansıtan Nalbant, karanlığı, umudun ışığını daha da parlatan bir unsur olarak tanımlıyor.

Ressam Hatice Gülmez Nalbant’ın eserlerinde, hızla kalabalıklaşan ve ruhunu kaybetmeye yüz tutan sokakların, evlerin, tünellerin, meydanların yaşanan dönüşüm ile yozlaşmaya doğru ilerlediğine tanık oluyoruz. Mahalle kültürünün ve doğanın yok oluşu eserlerde zarif bir yas hissiyle vücut buluyor.

Ressamın tuvalde kullandığı düzensiz formlar ve kolajlar kentin dokusunu oluştururken, sarı, turuncu, kırmızının canlı tonları, yıkımın içinde adeta yine o sıcaklığı, aidiyeti arıyor. Diğer yandan, köhneleşmiş binaların üstünde yükselen ferah, ışıklı alanlar, bize umudun hiç bitmediğini, aksine insanların yolunu aydınlatmak için hep var olduğunu hatırlatıyor. Sanatçının eserlerinde, yıkımın sonunun ne olacağını bilmesek de renklerle bir açılıma gidiyor, yolun yine aydınlığa çıkacağını hissediyoruz.

Nalbant eserlerindeki kurguyu şöyle ifade ediyor:
“Bildiğimiz sokakların, kent manzarasının ve kültürel dokunun yok olmasına tanık olmanın getirdiği bir hüzün var. Diğer yanda da yaşadığımız sürece hiç bitmeyen umut… Bu iki açıyı resimlerime bir arada yansıtmak istedim. Karanlıklar olmasa ışığın varlığından bahsedebilir miydik? Cevabı hepimiz biliyoruz. Serginin adı biraz da bu yıkımı yaşayan, sokakları belleklerinde canlı tutmaya çalışan biz kent sakinlerine bir hatırlatma aslında… Hep birlikte o umudumuzu yaşatacağız.”

Resim çalışmalarına ve araştırmalarına kırk yıldan uzun zamandır yurt içi ve yurt dışında devam eden Nalbant, şimdiye kadar on altı kişisel sergi açtı ve çok sayıda karma sergiye katıldı. İstanbul Öğretmen Okulu Resim Semineri ve Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun olan sanatçı, halen Kadıköy’deki atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.

Bizi karanlığın kabulüne ve ışık kapılarını hep birlikte aralamaya çağıran sergi, 15 Aralık 2022’ye kadar Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde ziyarete açık olacak.

0
Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest


0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments