Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Duygu Nur Sapaz İle Gökyay Satranç Müzesi Üzerine

Ankara’da merkezi bir konumda bulunan Gökyay Satranç Müzesi, tarihi Ankara evi mimarisini yansıtan bir mekanda ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor.
110 ülkeden toplam 740 satranç takımının sergilendiği bu müze, kültürel çağrışımlar ve tarihsel dokunuşlarıyla dikkat çekiyor.
Müze, Akın Gökyay’ın 1975 yılında başladığı kişisel satranç takımı koleksiyonunu barındırıyor.

Bu koleksiyon, 31 Ocak 2012’de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş ve Türkiye’deki ilk ve tek tescilli satranç koleksiyonu unvanını elde etmiştir.

Duygu Nur Sapaz İle Gökyay Satranç Müzesi Üzerine
Gökyay Satranç Müzesi

Ziyaretçiler, 4 ana tema üzerinde düzenlenmiş olan 110 ülkeden gelen satranç takımlarını keşfederken, kültürel farklılıkları ve her bir coğrafyanın özgünlüğünü gözlemleyebiliyorlar. Ahşap, metal, mermer ve diğer çeşitli malzemelerden üretilen satranç takımları, sadece malzemeleriyle değil aynı zamanda temsil ettiği bölgenin gelenekleriyle de öne çıkıyor.

Müze, çocuklara hitap eden temalı setlerden, tarihsel olayları yansıtan özel koleksiyonlara kadar geniş bir yelpazede sergi sunuyor. Bu çeşitlilik, ziyaretçilere satranç oyununun kültür ve tarihsel derinliğini izleme olanağını sağlıyor. Satranç Müzesi, kültürel çeşitlilik ve tarihsel bağlam üzerine odaklanan zengin koleksiyonuyla Ankara’nın kültürel mirasına ve satranç tutkunlarına unutulmaz bir deneyim sunuyor. Müzenin yöneticisi Duygu Nur Sapaz ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimize buyrun;

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

  • Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nin hikayesinden bahsedebilir misiniz? Gezerken gördüğüm kadarıyla dünyanın en büyük satranç koleksiyonuna sahipsiniz ve farklı kültürel temalarla gruplandırmışsınız, üstelik bir de ihtisas müzesi statünüz mevcut.

Mehmet GÖKYAY, ( Akın Gökyay Babası ) Harita uzmanı ve Dışişleri Müsteşarı olarak ülkemize uzun yıllar hizmet etmiş değerli bir şahsiyettir. Akın Bey’i satranç oynamaya teşvik eden de kendisidir. Müzenin kurucularından Yönetim Kurulu Başkanı Akın GÖKYAY, faaliyet alanı sebebiyle sık sık yurt dışına seyahat etmektedir. Akın Bey, yurtdışı ziyaretlerinde önce beğendiği bir satranç takımı almakta, ardından koleksiyonunu büyütmekte ve konulu satranç oyunlarına yönelmektedir. Arzu ettiği koleksiyonu bir araya getirmek ve ona uygun seti bulmak için yoğun çaba harcamaktadır. Bir koleksiyon oluşturmak zahmetli bir süreç fakat o bu tutkusundan beslenmektedir. Koleksiyonun çeşitlilik göstermesi müze fikrinin demlenmesine olanak tanımaktadır. Koleksiyon eserlerinin toplumla paylaşılması gerektiğine inanan Akın Bey ve Mütevelli Heyeti Başkanımız Sayın Birten GÖKYAY ile birlikte müze kurma fikrini seslendirmeye başladı. Başkentin kültürel ve sosyal nabzını tutan, aynı zamanda bir eğitim kurumu olan bir yer hayal ediyorlardı. Her ne kadar sürecin başlangıç evresine dahil olamasam da, sanırım şimdi bir vakıf kurmak, ardından da bir müze açmak konusunda aynı hisleri taşımaktayım.

Üç Kişilik Satranç Takımı
  • ‘Satranç bir oyun olmanın ötesinde insanları analitik düşünmeye ve strateji geliştirmeye yönelten bir enstrümandır’ diyor vakfın kurucusu Akın Gökyay. Bu ifadeyi açabilir misiniz? Bu muhteşem koleksiyonun çıkış noktası nasıl olmuş, hangi kaynaklardan beslenilmiş ve hala koleksiyonu geliştirme çabaları var mı?

Bu soruyu kendi penceremden değerlendirecek olursam. Satranç oynarken oyuncular, karşılarında gelişebilecek farklı senaryoları düşünmek zorunda kalır. Bu durum, analitik düşünme becerilerini geliştirir ve oyuncuları çeşitli olasılıkları göz önünde bulundurmaya teşvik eder diye düşünmekteyim.
Bir başka açıdan bakacak olursak satranç, oyuncuların uzun vadeli stratejik düşünme yeteneklerini geliştirmek için mükemmel bir araçtır diyebiliriz. Oyuncular, hamlelerinin uzun vadeli sonuçlarını göz önünde bulundurarak strateji geliştirmek zorundadır. Bu da gerçek hayatta karar verirken stratejik düşünme becerilerine katkıda bulunabilir diye düşünüyorum.
Gökyay Satranç Spor ve Kültür Vakfı; Akın Gökyay tarafından 14 Ocak 2013 tarihinde, analitik ve çok yönlü düşünmeyi sağlayan satranç sporunun özellikle gençler arasında yayılmasını ve benimsenmesini sağlayarak sağlam düşünce sahibi gençler yetişmesine katkıda bulunmak, satrancın sadece bir zeka oyunu değil ülkelerin kültür ve tarihini yansıtan bir enstrüman olduğunun anlatımı ve bu anlayışla dünya barış ve anlayışına katkıda bulunmak, her bir satranç takımının mensup olduğu ülkenin sanatını ortaya koyan bir sanat eseri olduğunu göstermek, satranç sporunu sevdirmek amacı ile sportif etkinlikler düzenlemek, gereğinde bunlara bilfiil katılmak, satrancın sanatsal, kültürel, tarihi yönlerini toplumla paylaşmak üzere bir satranç müzesi açmak; yaşatmak, geliştirmek, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur.

  • Altındağ’da geleneksel Ankara evini restore etme yoluna gitmişsiniz. Aslına olabildiğince bağlı mı kalındı? Müze bünyesinde hangi bölümler oluşturuldu?

Hamamarkası mahallesi olarak tanımlanan bölgede 14. ve 19. yüzyıl dönemlerine ait Osmanlı kent yapısını karakterize eden cami, hamam, kervansaray, aşevleri, konaklar ile Cumhuriyet Dönemine ait yapılar bulunmaktadır. Bu bağlamda müzemizin geleneksel Ankara evine uygun bir yapıda restore edilmesi tarihi bir sorumluluk içermekteydi. Hamamarkası mahallesinde bulunan yapıların genelinde avlu vardır. Özellikle avlulu bölümümüz kentin eski dokusunu yansıtması için tasarlanmıştır. Müze olarak kullanım alanlarımız; Etkinlik atölyemiz, 2 sergi salonu, 2 seminer salonu, yönetim odası, uzman odası, kafe ve mağaza bölümlerinden oluşmaktadır.  Sergi alanlarının olduğu kısımda müzik konserleri verebileceğimiz tarih kokan bir bölüm yer almaktadır. Bu bölümde piyanomuz bulunmaktadır.

  • Satranç Müzesi’nde aynı zamanda farklı etkinlik ve turnuvalar da yapılıyor. Bunlardan söz edebilir misiniz biraz? Gelecek programda neler var?

Müzemizde geniş bir Perspektif ile Atölyeler, film gösterimleri, tiyatro ve daha sonra tiyatro eğitimleri, satranç eğitimleri, kişisel gelişim seminerleri edebiyat dinletileri ve çeşitli konserler verilmektedir. Müzemiz girişinden itibaren insanların kendilerine göre bir şey bulabileceği bir kültür merkezi konumundadır. Bizim amacımız mevcut faaliyetleri çeşitlendirerek kültüre, sosyal hayata ve en önemlisi eğitime destek vermektir.
Satranç eğitimleri, seramik atölyesi, ahşap atölyesi, kukla yapımı, Karagöz ve Hacivat kültürü, tiyatro drama eğitimleri, hem çocuklar hem yetişkinler için okuma kulüpleri, şiir dinletileri, karikatür atölyeleri, resim sergileri, fotoğraf sergileri geleceğe yönelik proje alanlarımızı oluşturuyor diyebilirim. Müzemize ait bir dergi çıkarmak, kalıcı olmak için önemli bir proje olarak durmaktadır.
Mobil müzeciliğe geçmek bizim varlığımızı hem ülkemizde hem yurtdışında daha çok duyuracaktır diye düşünmekteyim. O kanaldan vereceğimiz eğitimler, seminerler canlı konserler ilk projelerimiz arasında diyebilirim.

  • Duygu Nur Sapaz’ı da tanıyalım dilerseniz.. Vakfın ve müzenin sorumluluğu size ait değil mi?

1995 yılında Ankara’da doğdum. 2017 yılında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünden mezun oldum. Mezuniyetimden sonra bir süre sanat dergisinde editörlük yaptım. İlerleyen zaman diliminde sanat fuarları düzenleyen Ankara menşeili bir firmada proje yöneticisi olarak çalıştım. Fuar alanları inşa eden bir mimarlık firmasında proje koordinatörü ve tasarım sorumlusu olarak çalıştıktan sonra Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde müze müdürü olarak göreve başladım. Bir Sanat tarihçisi olarak sanata farklı boyutlarda yaklaşmak, sanatı farklı boyutlarda anlamak, okumak ve incelemek sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyorum. Bu felsefeyle vakfın ve müzenin sorumluluğunu omuzlarımda taşımaktayım.

Batman Satranç takımı
  • Özellikle hangi koleksiyon parçaları veya kullanılan malzeme sizin için önem arz ediyor, ipucu verir misiniz merak edip ziyaret edecek sanatseverlere?

Benim favori satranç takımlarımın birçoğu aslında çocuk bölümünde bulunmaktadır. Küçükken izlediğim birçok karakterin o filmlerdeki anları yansıtmaları bana muhteşem geliyor. Sanki zamanda kısa bir yolculuk yapıyorum. Asteriks ve Oburiks satranç takımı en sevdiğim satranç takımlarının başında gelmektedir. Sherlock Holmes bir diğer favori satranç takımım diyebilirim. Tasarım bölümünde bulunan Bizans Satranç Takımı yine favori takımlarım arasında yer almaktadır.

  • Satranç eğitim seminerlerinizden söz edebilir misiniz? Her yaştan insan katılabiliyor mu? Bu bağlamda Satranç veya UNESCO’nun Somut olmayan Miras listesinde yer alan Mangala oyununa devam etmek isteyenler için tavsiyeleriniz olur mu?

Hali hazırda müzemizde yaş gruplarına göre satranç eğitim planı oluşturulmaktadır. Şu anda müzemiz de altı farklı yaş grubunda satranç eğitimi verilmektedir. Vakfımız Spor kulübü vasıtasıyla sporculara da destek olmakta, onların antrenman ve spor hayatlarıyla yakından ilgilenilmektedir.
Metin And’ın Oyun ve Bügü adlı kitabında mangala olarak bahsedilen oyunun ve satrancın Türkiye’de yaygınlaşması için Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yerel Yönetimler desteği ile Bilim ve Sanat Merkezleri bu konuda seminerler verebilir, kurs organizasyonları düzenleyebilirler.

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

İskambil Satranç takımı

 

Kışın Enfeksiyonlara Doğal Kalkan: Vitamin ve Mineral Deposu Besinler

0
Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments