T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Kale Grubu, gıda israfı sorununa dikkat çekerken, evlerin mutfağında başlayacak mikro değişimlerin getireceği makro etkiyi tetiklemek amacıyla Avusturyalı sanatçı Klaus Pichler’in ‘Çöpe Atılmak İçin Yetiştirilmiş (Grown for a Bin)’ sergisini İstanbul’a getirdi. Dünyanın dört bir yanında üretilen önemli miktarda gıdanın sofralara gelemediğine dikkat çeken sergi, 30 Eylül’e kadar Karaköy’deki Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nde (KTSM) ziyaret edilebilecek.
Küresel sorunların başında gelen gıda kaybı ve israfı hakkında kamuoyunda farkındalık ve anlayış oluşmasını sağlamak amacıyla ‘Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık’ kampanyasını yürüten Tarım ve Orman Bakanlığı ile Dünya’mıza iyi bakan sorumlu ürünleriyle yaşam alanlarına anlam katan Kale Grubu, evlerin mutfağında başlayacak mikro değişimlerin getireceği makro etkiyi tetiklemek hedefiyle çarpıcı bir projeye imza attı. Bu kapsamda, Avusturyalı sanatçı Klaus Pichler’in, üretilen önemli miktarda gıdanın sofralara gelemediğine dikkat çekmek amacıyla fotoğrafladığı 32 eserinden oluşan ‘Çöpe Atılmak İçin Yetiştirilmiş (Grown for a Bin)’ fotoğraf sergisinin Türkiye’de ilk durağı İstanbul oldu. Gıda israfı sorununa dikkat çekerken kültürel çeşitlilik odağında tüketici alışkanlıklarının nedenlerine de ışık tutmayı amaçlayan sergi, 30 Eylül’e kadar Karaköy’deki Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
Zeynep Bodur Okyay: “Gıda israfına çok paydaşlı bir çözüm bulma arayışındayız”
‘Çöpe Atılmak İçin Yetiştirilmiş (Grown for a Bin)’ sergisinin açılışı, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan tarafından yapıldı. Pandemi şartları nedeniyle hibrit etkinlik olarak düzenlenen açılışta ilk olarak sözü alan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, dünyanın sanat ve tasarımla daha iyi bir yer olacağına inandıklarını, bu farkındalığı Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nde hayata geçen projelere yansıtmaya devam ettiklerini vurguladı. Bodur Okyay, “KTSM’nin, önemli bir küresel sorun olan gıda israfı konusunu, bir sanatçının gözünden ezber bozan bir şekilde tartışmaya açan bu sergiye ev sahipliği yapmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Kale Grubu olarak, geçtiğimiz günlerde insanların kendi dünyalarından başlatacağı küçük değişimlerin birleşerek büyük dönüşüm getireceğine ilişkin inancımızla ‘İyi Bak Dünyana’ hareketini başlattık. Bu sergiyi, vicdanlı ekosistemler üretmeye yönelik bu hareketimizin bir yansıması olarak görüyoruz. Sanatın gücü kadar; kamu, özel sektör ve STK güç birliğini aynı potada harmanlayan bu projeye büyük değer veriyoruz. Herkes kendi etki alanında elinden gelenin en iyisini yapmak için, kaynaklarını ve uzmanlığını birleştirdi. Gıda israfı gibi küresel bir soruna karşı güç birliğiyle çok paydaşlı bir çözüm bulma ve topluma yayma arayışındayız” diye konuştu.
Gençlere çağrı
“Küresel açlık bu kadar artmışken ve bu soruna neden olanlar en az sorumluluk sahibi iken, iş dünyasına da çağrıda bulunmak istiyorum. Herkes kendi evinde, sektöründe, faaliyet alanında tedarik zincirinde bu konuya el atsın…” diyen Zeynep Bodur Okyay, gençlere de şu çağrıda bulundu: “Sergimiz, 30 Eylül’e kadar KTSM’de ziyarete açık olacak. Lütfen gelin, bu sergiyi gezin, kendinize öğreniler çıkarın… Çevrenize yayın… Gıda israfı üzerine daha fazla düşünüp bunu kendi hayatınızdan başlayarak uygulamaya başlayın… Herkesle gıdaya iyi bakmanın yollarını tartışın. Biz de bu tartışmaya zemin hazırlayalım…”
Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık Kampanyası 1 yılda 21 milyon kişiye ulaştı
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan da “Pandemi nedeniyle neredeyse tamamen dijital platformlarda ilk bir yılını geride bıraktığımız Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık Kampanyamız, bir senede 21 milyon kişiye ulaştı. Tüketici düzeyinde güçlü bir farkındalık oluşturduk. Gerçekleştirdiğimiz anket çalışmasının sonuçlarına göre de ülkemizde her dört kişiden birinin Kampanyamızı duyduğunu tespit ettik. Ancak hiç durmadan çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor. Bakanlığımızın bütün plan ve programları Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının 6’sına doğrudan, 6’sına da dolaylı yoldan hizmet ediyor. Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık Kampanyamız ise “Açlığa Son” ve “Sorumlu Üretim ve Tüketim” SKA’larını kapsamaktadır” şeklinde konuştu.
Gıda israfını azaltmanın yolu, ‘Atıksız mutfak’ ilkesini benimsemekten geçiyor
Açılış konuşmalarının ardından Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak’ın moderatörlüğünde ‘Gıda İsrafı: Herkese Görev Düşüyor’ başlıklı bir de panel düzenlendi. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüleri Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş ve İDEMA Kurucu Ortağı Ali Ercan Özgür’ün katıldığı panelde gıda kaybı ve israfının önlenmesi konusunda farklı kesimlerin üzerine düşen sorumluluklar hakkında görüş ve öneriler paylaşıldı. Dilara Koçak panelin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Artık yediğimiz besinleri, giydiğimiz kıyafetleri sadece kendi sağlığımız için değil, gezegenimizin sağlığı ve geleceği için de düşünmemiz gerekiyor. Gıda israfı çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere pek çok açıdan dehşet verici. Bu nedenle üretim ve tüketim konusunda oturup düşünmek gerekiyor. Atıksız mutfak ilkesini benimseyip çevremize de bu fikri aşılamak için daha fazla geç kalamayız. Her birimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Farkındalık yaratmak amacıyla bizleri bu anlamlı sergiyle buluşturdukları için Kale grubuna, destekleri için Tarım ve Orman Bakanlığına teşekkürlerimi iletiyorum.”
NOT: KTSM’nin ev sahipliği yaptığı Çöpe Atılmak İçin Yetiştirilmiş sergisini ve diğer etkinliklerini takip etmek için @ktsm_org Instagram adresini ziyaret edebilirsiniz.
‘Çöpe Atılmak İçin Yetiştirilmiş (Grown for a Bin)’ fotoğraf sergisi hakkında
“Grown for a Bin [Çöpe Atılmak için Yetiştirilmiş]” fotoğraf serisinin başlığı, üretilen önemli miktarda gıdanın sofralara gelemediğine dikkat çekiyor. Fotoğraflarda, çürüme süreci başlamış ve artık yenilemeyecek durumda olan gıdalar gösteriliyor. Fotoğraflanan gıdaların tamamı, dünyanın dört bir yanından getirilip süpermarketlerde satışa çıkarılan ürünlerden oluşuyor. Gıdaların çoğu, işlenmemiş olduğu için menşeleri ve üretim yöntemleri de kolaylıkla araştırılabilir ve takip edilebilir nitelikte. İşlenmiş olsalardı içlerindeki malzemelerin de ayrı nakliyesi için kat edilecek kilometrelerle birlikte takip edilebilirliği daha da zor olacaktı. Dünya haritası fotoğrafında ise gıda ürünlerinin üretildiği yerler ve Avusturya’nın başkenti Viyana’da satışa çıkarılmadan önce geçtiği güzergahlar gösteriliyor. Fotoğraflanan gıda ürünleri temel gıdalardan tutun, sofralarımızdaki süt ve süt ürünlerine, et ve bakliyattan, meyve, sebze, tatlı ve egzotik tatlara uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Çoğu süpermarketlerden alınıp fotoğrafları çekilen ürünler sonrasında çürümeye ve en nihayetinde imha edilmeye bırakıldı. Burada tüketicilerin bilmeden gıda israfında bulunduklarına ve israfın daha çok istenmeyen bir yan etki olarak ‘ortaya çıktığı’ görülüyor. Bu sebeple, fotoğraflarla tüketicilerin fütursuzca ve farkında olmadan yaptıkları gıda israfı gözler önüne getirilerek konuyla dikkat çekilmesi amaçlanıyor.
Kale Tasarım ve Sanat Merkezi hakkında
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle 1 Ekim 2018 tarihinde başlatılan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi Projesi, bina tadilatının tamamlanmasının ardından geçtiğimiz yıl 24 Temmuz’da hizmete girdi. Yaklaşık 500 metrekareye yayılan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin her katı, farklı bir üretim ve öğrenme alanını içerecek şekilde tasarlandı. Tasarım ve sanat çalıştaylarının yanı sıra konuşma ve sunumların da düzenlendiği merkezin bodrum katında, bir seramik fırınının da bulunduğu seramik üretim alanı; giriş katında atölyelerin çıktılarının paylaşılacağı bir sergi alanı; birinci katta konuşma ve sunumlar ile grup çalışmalarına imkan verecek bir ortak alan; ikinci katta tasarım ve sanat ağırlıklı 1.500 kitaptan oluşan bir kütüphane ve son olarak, üçüncü katta herkesin kullanımına açık bir üç boyutlu yazıcı ile farklı maket ve üretim malzemelerinin bulunduğu bir atölye yer alıyor.
Sadece sanat ve tasarımda değil, yaşamın her alanında sürdürülebilirliğe inanan Kale Grubu, KTSM içerisinde özel bir mekâna da yer ayırdı: Roots Studio Cafe. Yerli üreticiyi destekleyen, ‘sıfır atık’ felsefesiyle yola çıkılan kafede yemek tasarımı konusunda zihin açıcı uzun masa sohbetler yapılması planlanıyor.
Kale Tasarım ve Sanat Merkezi, Grubun kurucusu İbrahim Bodur’un anılarına, eşyalarına, deneyimlerine de ev sahipliği yapıyor. Bu vesileyle bina içerisinde yakın zamanda açılması planlanan bir anı müzesi de hazırlanıyor.
