‘Dokunma’nın Büyülü Dünyasına Yolculuğa Hazır Mısınız?

Büşra Akın’ın ilk kitabı ‘Dokunmak’, sözcüklerin yetersiz kaldığı anlarda devreye giren ‘dokunma’nın büyülü dünyasına yolculuğa çıkarıyor.

Ange Yayınları‘ndan çıkan “Dokunmak”, insanın duygularını ve düşüncelerini en derin ve en samimi şekilde kendine ifade etmesine yardımcı olacak şekilde Büşra Akın tarafından tüm içsel samimiyeti ile kaleme alındı. Kitap, ellerin duyguları ifade etme de en güçlü araçlardan biri olduğunu anlatırken her bir dokunuşunun kendi mevsimi ve hikâyesi olduğunu vurguluyor. “Dokunmak”, insanın iç dünyasını anlamak ve ifade etmek için dokunmanın eşsiz gücünü keşfetmek isteyen herkes için bir ilham kaynağı olacak.

Kitap, dokunuşların insan yaşamındaki önemini anlatırken aynı zamanda hayattan örneklerle bu dokunuşların çeşitliliğini de ele alıyor. Yaşam koçu ve yazar Büşra Akın, ‘Baharın taze ve canlı dokunuşlarıyla yüreğimizde çiçekler açar, yazın sıcak ve yumuşak dokunuşlarıyla huzur buluruz, sonbaharın esintili ve hüzünlü dokunuşlarıyla geçmişe dair anılar canlanır, kışın soğuk ve keskin dokunuşlarıyla içimizdeki sıcaklığı ararız.’ diyor.

Yazar, dokunuşların özellikle insanın derinliklerine inmesine ve duygularını en saf halde ifade etmesine olanak tanıdığını vurguluyor. Dokunmanın, sözcüklerin ifade edemediği duyguları ve düşünceleri iletebileceğini aktarıyor. Bu kitap, sadece bedensel temasın ötesinde, bir ruhun başka bir ruha dokunmasıyla oluşan bağın gücünü anlatıyor.

KADINDAKİ SEVGİ DİLİ

Dokunmak…
Ellerin mevsimi var biliyor musun?
Her bahar geldiğinde rengi ile büyüleyen ellerin, o buğulu sesinden duyduğum sevgi tadında şarkıları var.
Serçe çığlıklarına eşlik eden parmaklarımın yeni bir bahara heyecanı gibi, baharın dokunuşlarıyla çiçek açıyor. İlkbahar dokunuşları tenimde karanfil kokusu, karanfil huzuru, narçiçeği edası, ucu yanmış mektupların içinden geçerken dudaklarımda ıslanmış hatıraları bahar şarkılarına bırakıyor.
Kuş tüyünden ince ellerim ile yaklaşan bahara görünmeyen şiirler yazıyorum.
Adı içimde saklı çiğdem çiçeklerinin kucağında, tenimin kokusuna eşlik eden zambak büyüsü yaratıyorum.
Kış ellerim de var benim.
Buz keser sol yanım gibi kimsesiz, kimsesizliğini bekler.
Soğuğa meydan okurum, iki elimi birleştirir avuç içlerimden aldığım küçücük ısı ile yetinmeye çalışırım.
Yüzeyi insana yakın ne varsa ona dokunmak isterim.
İstediğim ısınmak değil DOKUNMAKtır.

-Büşra Akın

Neslihan Atagül’ün Hastalığı: Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir?