Kör bir adamın kendi portresini “dokunarak” görebildiği an!
“1800’lerin ortalarından önceye kadar sanat koleksiyonlarını ziyaret edenler için dokunarak etkileşimde bulunmak olağan bir şeydi, ama sonra müzeler gelişti, dokunmayı yasaklayan kurallar norm oldu. Bazı durumlarda, bu kurallar dokunulmak için yapılmamış sanat eserlerini korumak içindi ama büyük ölçüde, bu normların korumakla hiç ilgisi yoktu; her şey 19. yüzyıl cinsiyet, ırk, sınıf kontrolü politikalarıyla ilgiliydi.” diyor Cantor Fine Art.
California’da yaşayan sanatçı Andrew Myers da sadece tek bir duyuya, görmeye indirgenmiş kültürün normlarını sarsarak “dokunarak anlaşılan” resimler yapıyor. Çivi sanatı konusunda uzmanlaşmış olan Myers tahtanın üzerine yerleştirdiği çivilerin üzerini boyayarak harika işler çıkarıyor.
Sanatçı bir gün, içinde kendi eserinin de bulunduğu bir sergi sırasında, ziyaretçiler arasında kör bir adamın olduğunu fark ediyor. Sanat eserlerinin bu adama bir rehber tarafından tek tek anlatıldığını gören Myers “bu hiç adil değil” diye düşünüyor. Sıra kendi eserine geldiğinde Myers, kör adama bu esere dokunabileceğini söylüyor. “İşe doğru yürüdü ve ellerini üzerine koydu ve hissetmeye başladı ve birden yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.” diyen Myers bu duygusal andan çok etkilenerek son işinde başka bir kör adama mükemmel bir sürpriz hazırlamış.
Enchanted Hills adlı, görme bozukluğu olanların katıldığı bir kampta hoca olan George Wurtzel,yaşlı ve kör bir ahşap ustası. Myers sergide başına gelen olaydan hareketle bu yaşlı ve ilham verici adama mükemmel bir hediye vermiş: Wurtzel’in çivilerle yapılmış bir portresi. Yaşlı adamın kendi resmini dokunarak gördüğü o an, yalnızca görmeye ve görsele indirgenmiş kuru hayatlarımızı sorgulatacak cinsten.
(www.nolm.us)