İlk kez 1966 yılında De Yayınevi’nden çıkan “Çağrılmayan Yakup”, Edip Cansever’in “Çağrılmayan Yakup”, “Cadı Ağacı”, “Pesüs” ve “Dökümcü Niko ve Arkadaşları” adlı dört uzun parçadan oluşan kitabı. Ve tam 52 yıl sonra şimdi Yapı Kredi Yayınları’ndan yayımlandı.
Edip Cansever‘in Asmalımescit’in ünlü mekânı, kültür-sanat camiasının uğrak yeri Yakup 2’nin sahibi Yakup Arslan‘dan adını alan “Çağrılmayan Yakup” kitabı şimdi tüm satış noktalarında.. Yakup Arslan, ‘Çağrılmaya ihtiyaç duymayacak kadar düşünceli olan’ birisi olarak bilinirdi.
Edip Cansever, kitabı şu şekilde anlatıyordu:
“Kim bilir ne diyordu bir baykuş yaratıldığına Bir baykuş tarafından ve bütün baykuşlar o bütün baykuşların arasında ne oluyordu. Ben ne oluyordum.”
Hiç çağrılmamış olana …Yerleşememe duygusunun ellerine , ayaklarına bir yolculuk. Taşlar biriktirdik ve çukura attık onları. Adımızı unuttuk. Bedenimizde aradık yabancılaşmayı. Çünkü adımızdan önce bedenimiz vardı. Çağrılsa da çağrılmasa da.
“…sonraları bazı temaları tipleştirmeye çalıştım. Örneğin yabancılaşma temasını. Çağrılmayan Yakup kitabının en görünür anlamı budur.”
Kitaptan:
“Kurbağalara bakmaktan geliyorum
Dedi Yakup, bunu kendine üç kere söyledi
Telaşlı, açgözlü kurbağalara
Bakmaktan geliyorum. Ben sanki Yusuf
Ve Yusuf değil
Her gün bir tahtaboşta asılı duruyorum
Ve durmuyorum. Ben işte Yakup
Yok artık karıştırmıyorum.”
