Okuma tiyatrosu, çok izlemediğimiz bir tiyatro çeşididir. Tiyatro metninin, oyuncular tarafından okunarak sahnelendiği bir tiyatro tarzıdır.
Bildiğimiz tiyatro metninin, diyalogları ve hareketleri sahnede oyuncular tarafından metin üzerinden okunur. Bu tarz seyirci açısından sıkıcı olabilir, bu nedenle çok sahnelenmez. Burada oyuncunun ustalığı devreye giriyor. Mimikler ve beden hareketleri ile o duyguyu seyirciye aktarması gerekiyor. Rolün gerektirdiği hareketi yapmadan sadece beden dili ile bunu yapması gerekiyor. Bu gece Bosahne’de Melon Şapka’nın yazdığı Levent Özdilek ve Nilüfer Bıyıklı’nın oynadığı “Bir Küvetlik Şizofreni” Okuma Tiyatrosunun ilk oyununu izledik.
Levent Özdilek sahne için yaratılmış dersek abartmış olmayız. Neden diyeceksiniz? Sıkı durun; Levent Özdilek daha on yaşında iken sinemamızın gelmiş geçmiş en büyük ustalarından Yılmaz Güney “Bu çocukta iş var” demiş ve Levent Özdilek’in yolunu çizmiştir.
Levent Özdilek, sesi, vücut dili ile sahnede devleşen sanatçılarımızdan. Sanata aşık ve aşık olduğu kişi ile de sanata aşkla hizmet etmeye devam ediyor. Nilüfer Bıyıklı ile kurdukları Bosahne’de farklı olanı yapmayı seviyorlar ve bunda da çok başarılı oldukları kesin.
Bu akşam izlediğimiz “Bir Küvetlik Şizofreni” okuma tiyatrosunu çok başarılı bir sahne tasarımı ile sundular. Sahne tasarımları kadar performansları ve oyunu sunuşları sanki normal aksiyon içinde tiyatro izlermiş hissini veriyor.
Nasuh Bektaş
BİR KÜVETLİK ŞİZOFRENİ / OKUMA TİYATROSU
Yazan: Melon Şapka
Oyuncular: Nilüfer Bıyıklı & Levent Özdilek
Bir kadın ve suda seken hayatı. Dokunduğu her erkekte geçmişten bir parmak izine rastlayan kadın. Neredeyse kendisinin bile terk ettiği hayatında bir anne sıcaklığı arayan kadın. Yâni sevgiliyi hak eden, “Seven” adında bir kadın… Romantikanın romatizmasıyla kalbi sızlayan, aslında var edip içinizde sakladığınız kadını dinlemek istemez misiniz?..