Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

‘Atları da Vururlar’ – Cemil Biçer yazdı…

Horace McCoy‘ın aynı isimli romanından uyarlanan Sydney Pollack‘ın yönettiği, Jane Fonda, Bruce Dern, Bonnie Bedelia, Susannah York, Red Buttons‘un başrollerini paylaştığı 1969 yapımı bir sinema klasiğidir bu film.

Filmin özgün adı: ‘They Shoot Horses Don’t They?’ En sert sistem eleştirisi yapan bir filmdir bence. Günümüz Türkiyesinde televizyon kanallarında şöhret olma uğruna “heba” olan yaşamların öyküsüdür bir nevi… Filmin sonu da fazlasıyla umutsuz ve sert pamuk şekeri kıvamında sahte umutlarla biten filmlere göre kesinlikle çok daha iyi.

Filmi en iyi anlatan cümlelerden biri:
“siz delisiniz.”

-pistte günlerce kalan insanlar için-

“Asıl delilik 50 yıl her gün bir işte çalışıp sonra kapının önüne konup kendi pisliğin içinde ölmektir…”

1930’lu yılların Amerika’sında geçen filmde ciddi maddi sıkıntılar yaşayan ve bu maddi sıkıntılarından dolayı bir yarışmaya katılan insanların ibret verici durumları anlatılıyor. Çiftlerin katıldığı yarışma bir dans maratonu ve günlerce dayanıp dans etmek zorundalar. Organizatörler ise onların üzerinden seyirciler ve sponsorlar yoluyla para kazanma derdinde.

Film gösteri dünyasının maddi sıkıntı içindeki insanları nasıl sömürdüğünü en çarpıcı biçimde aktarıyor.

Bu filmi günümüzün Türkiye’sini görebilmek için bile izleyebilirsiniz. Günümüzün dünyasında insan var olabilmek için paraya tamah etmek zorunda. Para yoksa sen de yoksun. Hatta yeri geldiğinde insan kendini bacakları kırılmış bir at gibi, çaresiz, tükenmiş ve ölmek üzere hissedebilir.

Film sadece tek bir yerde geçmesine rağmen senaryosu, yönetmenliği ve oyunculukları o kadar iyidir ki bir an bile sıkılmanıza izin vermez Sydney Pollack.

Jane Fonda’nın dillere destan, efsanevi ve sinema tarihine giren Oscarlık bu muhteşem performansını ayakta alkışlamak gerek. Artık o sene nasıl bir aktris performansı varsa Jane Fondayı 3. Oscarından mahrum bırakan.. Bazı yerleri sadece Fonda ilerletti denebilir. Yardımcı oyuncular da gerçekten çok kaliteli performanslar sergilediler.

Şu replik çok hoşuma gitmiştir:
– 2000 doları aldıktan sonra ne yapacaksın Gloria?
– En kaliteli fare zehrini alacağım.

O dönemde para için her şeyi yapacak insanlar; saatler boyunca dans eden, ölen, deliren, ağlayan, zırlayan insanlar.. Ve özellikle de final sahnesi sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.

Film bittiğinde büyük bir şoka uğrarsınız. 2. Büyük Buhran sizin içinizde başlamış olacaktır.

“Vaktim yok” bahanesine sarılmayın, Türkiye’de yaşıyorsanız bu filmi izlemek için mutlaka vaktiniz olmalı!

Cemil Biçer

 

 

Cemil Biçer’in ‘Çarşamba Köprüsü’nde Rapsodi’  kitabına buradan ulaşabilirsiniz:
http://kitapdevrimi.com/urun/carsamba-koprusunde-rapsodi-cemil-bicer/

 

 

 

 

Bu kitaba kitapdevrimi.com’dan ulaşabilirsiniz: http://kitapdevrimi.com/magaza/kitap/edebiyat/atlari-da-vururlar-horace-mccoy/
Comments are closed