Shopping Cart
Total:

$0.00

Items:

0

Your cart is empty
Keep Shopping

Etiyopya’nın Beden Ressamları – Şenay Lüle yazdı…

Etiyopya! En zorlu parkurların, en saklı köşelerin, farklı kültürlerin, yoksulluğun, vahşi hayvanların, kuraklığın, susuzluğun ülkesi… İlk insanın doğduğu varsayılan bu ülkeye seyahat etmek, seyahatlerin en sıradışı olanlarındandır.

Hadi! Saklambaç oynayalım! Tüm yargılarımızı bir kenara bırakıp, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa‘dan 4×4 lere binelim. Bir rehberiniz olsun yanınızda! Bir de Omo Vadisi‘ni tanıyan tecrübeli bir şoför… İlerleyin büyük Rift Vadisi boyunca… Taa Kenya ve Sudan sınırına kadar.

Büyük Rift Vadisi 19. yüzyılda İngiliz kâşif J. Walter Gregery‘nin adını verdiği, Suriye’den Mozambik’e kadar ulaşan 6.000 km. uzunluğundaki, birbiri ile bağlantılı çok sayıda yarıktan meydana geliyor. Büyük Rift Vadisinin sadece küçük bir bölümünü Omo Vadisi kapsamakta. Bu sıradışı coğrafyada sayıları 300.000 olduğu varsayılan, kırkbeş etnik kabile yaşıyor. En bilinenleri, saçlarını tereyağı ve kille şekillendiren Hamerler, vücut boyama ressamları kalaşnikoflu Karolar, dudaklarına kilden tablet takan Mursiler ve Dokuma ustaları Dorzieler…

Onlarla tanıştıktan sonra o güne kadar doğru bildiğiniz her şeyi sorgulayın! Algılarınızı tartın. İyi ve kötü, doğru ve yanlış, güzel ve çirkin ne varsa bütün karşıt kelimeleri unutun. Ruh ve biçim değiştirin. Dünyaya bakış açınızı sınayın. Hadi! ‘Omo Vadisi’ne saklanın.

Büyük Rift Vadisi boyunca sıralanan bir dizi göller, Abyata, Shalla ve Nechisar ulusal parklarıyla çevrelenmiş. Bu parklar, Afrika’ya özgü kuraklık ve görüntülerine karşılık, geniş bir orman ve bol miktarda hayvan ve bitki ile çok sayıda pembe flamingo ve endemik kuş türlerini barındırmaktadır. O güne kadar hiç görmediğiniz, rengârenk minik kuşların peşinden koşsanız da en çok leylek-pelikan karışımı marabut kuşlarına şaşırırsınız.

Doğanın bu cömertliği, Aşağı Omo Vadisi’ne yaklaştıkça, terini kıraç bir araziye, kırmızıya çalan bir toprağa, dev termit yuvalarına, kurumuş nehir yataklarına, şemsiye biçimli akasya ağaçlarına bırakır. Gövdesinin altında dinlenme imkanı sunmayan bu minik yapraklı dikenli ağaçların, birçoğu önemli bir besin kaynağına ev sahipliği yapar. Bal!.. Onlarca ilginç arı kovanı dallardan sarkarak, gerçeküstü bir görüntü sunar size! Yolu olmayan arazide ilerlersiniz saatlerce! Arkanızda yoğun bir toz bulutu bırakarak…

Sonra da sıska sığırlarına çobanlık eden güler yüzlü insanlar girer bu resmin içine. Verilen her molada, etrafınızı saran onlarca küçük çocuk, sizi süzen yüzlerce bakış, çizilen sefalet görüntüleri içinizi sızlatır. Kıyafetlerinizden, şapkanızdan ve ayakkabılarınızdan utanırsınız. Çünkü onlar yalınayaktır. Ve anlarsınız ki Omo Vadisine yapılan her yolculuk, ne tatildir ne de turistik bir gezi! “Keşif” olarak yaptığınız bu yolculuk aslında, kendi içinize yaptığınız yolculuktur. 

Bir tepenin eteklerine kurulmuş, Amhariç dilinde “kırk kaynak” anlamına gelen, Abra Minç kasabasına gelince, heyecan sarar yüreğinizi! Ne de olsa, “dünyamızın nadir çiçekleri” diyebileceğimiz, kabilelerle etnik gruplarla karşılaşmaya çok az zaman kalmıştır. Yorgun bedeniniz saz damlı bir kulübede yabani hayvan sesleri arasında tam olarak uykuya geçemezse de sabahleyin şiş gözlerle uyanır, ilk güneş ışıkları arasında kıvrılarak dağları tırmanan jeepiniz, Dorzilerin yaşadığı Chenca Köyü’ne ulaştırır sizi. Doğayla barışık yaşayan çevreci Dorzielerin köyünden ayrılırken, çocukların sergilediği dostluk dansı ve şarkısıyla, kendinizden geçersiniz.

Unesco Kültür Mirası Listesindeki “Konso” Köyüne ulaştığınızda ise, spiral bir plân çerçevesinde merkezden çevreye doğru genişleyen, bu yerleşimle birlikte, Konso Kültürünün bir parçası olan taş duvarlı terasların oluşturduğu, bir yapılanma dikkatinizi çeker. Erkek çocuklarının yaşam alanı kabul edilen, merkeze konuşlanmış gösterişli kulübe hoşunuza gider. 0nsekiz yılda bir dikilen soy ağaçları ile köyün kaç yaşında olduğunu oracıkta hesaplayıverirsiniz. Ölüleri için yaptıkları adına “Waga” denen hemen hepsi Avrupalılarca Çağdaş Sanat eseri olarak kabul gören ağaç heykellerin çarpıcı güzelliği aklınıza takılır kalır. Doğadan başka hiçbir ilhâm kaynağına sahip olmadan öze yakın ifadeler yaratabilen bu gerçek heykeltraşlara hayran olursunuz. 

Kuzey Kenya Sınırında yaşayan en ilgi çekici kabileler Mursilerdir. İhtiyaçlarını karşılayacak kadar tarımla uğraşan bu göçebe halkı, kadınların dudaklarına taktıkları kilden tabletler sayesinde yüzlerinde oluşan deformasyon karşısında şok edici görüntüler yer edecektir hafızanızda! “Levi” adı verilen bu tabletlerin ağırlığını sanki kendi yüzünüzde ve dudaklarınızda hissetmeniz öyle muhtemeldir ki… Ve güzellik anlayışının her toplumda kendi içinde şekillenen bir olgu olduğunu, bir kez daha kavrarsınız burada!

Şaşırtıcı boyutlara varan bu estetik kaygı aslında kadın için sosyal bir statü ve zenginlik, kocası ve oğulları için ise gurur kaynağıdır. Böylece ergenlik çağına gelen genç kızın bir diken yardımıyla alt dudağı delinir, oluşan yaranın kapanmasına müsaade edilmeden zaman içinde genişleyen kısma “levi” takılır. Erkeklerin ise en çarpıcı özellikleri, bedenlerindeki sembollerdir. “Segification” denen teknikle bedenleri üzerinde yapılan bu kabartmalardan oluşan semboller, kimliklerini ve kişiliklerini anlatır.

“Beden ressamları” olarak nitelendirebileceğim Karo Kabilelerinin sayıları o kadar azalmıştır ki herhangi bir saldırıya karşı sürekli silahlı dolaşırlar. Omo nehrine hakim bir tepeye konuşlanmış kulübeleri sazdan oluşmuştur.

Afrika’dan her ayrılışınızda, adaletin ve adaletsizliğin, iyiliğin ve kötülüğün, doğrunun ve yanlışın sorgulaması kaçınılmaz olur. Kadim geleneklerine sahip çıkan bu kabilelerin, gelecekleri tehlike altında olup, Omo Nehri üzerinde baraj suları nedeniyle, başka yerlere göçecekler belki de bizim gibi giyineceklerdir. Her durumda “kabile kültürü”nün savunulmasından yanayım. Çünkü; Omo Vadisi özel bir bölgedir.

Şenay Lüle
Ressam-Yazar

“Adalar Ülkesinden Sahra Çölüne”

0
Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments