”Karşılığı Hiçbir Zaman Ödenmeyecek Aşk Saatleri ve Günahın Bedeli”
Mike Kelley, sanatın kuramlarla ilişkisine meydan okuyan bir sanatçı. Sanat popüler kültür, tarih, felsefe, din ve bilim ile ilgili tartışmalardan besleniyorsa da, Mike Kelley maddeyi sorgulamaya yönelmiş. Özellikle de, kavramsal sanatın indirgemeci tavrına meydan okuyup geleneksel sanat malzemelerine, kendi ilgi alanlarına odaklanmış.
“Karşılığı Hiçbir Zaman Ödenmeyecek Aşk Saatleri Ve Günahın Bedeli” isimli 1987 tarihli eserinde, el yapımı nesnelerin birbirine dikildiği bir kolajı görüyoruz. Oyuncaklardan, battaniyelerden, örtülerden oluşan kolaj, zanaata ve zamana bir vurgu yapıyor. Bir çocuk odasının çağrışımını yapan eser, artık bir kenara itilen ve istenmeyen sevgiyi temsil ediyor. Sanatçı yapıtı üretmek için, bunca nesneyi biriktirmiş ve birbirine dikmiş. Andy Warhol’un çalışmalarında da gördüğümüz kendini tekrarlayan, yineleyen bir imge yaratmıştır.
Kelley, bütün bu nesneleri bir araya toplamakla izleyiciye eşyayı sorgulatmaktadır. Bütün bu nesneler halen sevilebilir mi? Reddedildikleri ve bir kenara atıldıkları fikri izleyiciye nasıl hissettiriyor? Bu sorularla Kelley’in amacı sevdikleri şeyleri kolayca bir kenara atabilen toplumun doğasını sorgulamak. Başlığa “Günahın Bedeli” sözcüklerini de ekleyerek, eserin anlamına melankolik yan anlamlar yüklüyor. Bedel fikriyle de, kefaret kavramana bir vurgu yapıyor.
Mike Kelley, bulduğu nesneleri kullanmasıyla Pablo Picasso ve Marcel Duchamp gibi sanatçıların izinden gider. Ancak Kelley, nesnelerin kendisine odaklanmak yerine, onları toplum içindeki anlamını sorgulayacak şekilde yeniden düzenler. Eskiden sevilen şeylerin atılmasının altında yatan güdüyü sorgular.
(Bu yazı ‘Masa Dergi ‘de yayınlanmıştır. – masadergi.com)