Tiyatro Tempo ile Kukla, Karagöz, Gösteri ve Sahne Sanatları Derneği (KUKSADER) iş birliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Ankara Kukla Festivali, koronavirüs salgını sürecinde çevrimiçi olarak 125 ülkeden izleyicilerle buluştu.
17 Ekim‘de başlayan ve 12 ülkeden sanatçıların katılımıyla gerçekleşen etkinlik, bu yıl salgın nedeniyle internet üzerinden izlendi.
Festival Direktörü Marina Yüce, bu yıl salgın nedeniyle festivali farklı bir formatta yaptıklarını söyledi.
Hazırlıklara uzun zaman önce başladıklarını belirten Yüce, şunları dile getirdi: “Mart ayına kadar neredeyse 6’ncı festivalimize dair pek çok detay belirlenmişti ancak salgın sürecinin başlamasıyla tüm dünyada olduğu gibi bizler de bir süre için her şeyi durdurmak zorunda kaldık. Salgın sürecinde evlerinde kalmak zorunda olan insanları tiyatroyla buluşturmak adına bu süreci değerlendirebiliriz diye düşündük. Böylece sadece Ankara seyircisi ile değil, tüm dünyadan seyircilerle buluşma fırsatımız oldu. Uluslararası Kukla Birliği (UNIMA) ve Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (Assitej) ile iş birliği yaparak 125 ülkeye festivalimizi taşımış olduk”
Yüce, kukla festivali yapmayı uzun süre hayal ettiklerini dile getirerek, Türkiye’nin çok eski geleneksel gölge tiyatrosu birikimini çağdaş kukla tiyatrosuna taşıyamaması ve dünyada yapılan müthiş işleri insanlara duyurmak istemelerinin kendilerini bu konuya yönlendirdiğini anlattı.
‘NEDEN BİZ DE YAPMAYALIM Kİ?’
Birçok festivalin parçası olduktan sonra “Neden biz de yapmayalım ki?” dediklerini ve izleyicileriyle bu güzellikleri paylaşmak istediklerini ifade eden Yüce, ilk iki yıl içinde festivalin yurt dışında da ilgi odağı olmaya başladığını söyledi.
Yüce, festivalde yer alması istenen oyunları titizlikle incelediklerini belirterek, “Genel olarak davet aldığımız ve katıldığımız pek çok festivalde dünyanın birçok yerinden tiyatro oyunlarını izliyoruz. Dolayısıyla bu oyunları festivalimiz için değerlendirme fırsatı buluyoruz ve davet ediyoruz. İyi bir öykü, başarılı bir kukla oynatımı ve oyuna hizmet eden iyi müzikler bu oyunun temelidir.” diye konuştu.
Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı kıtalarından ülkelerin katılımını sağlamaya çalıştıklarını kaydeden Yüce, “Bu ülkeler Rusya, Amerika, Avustralya, Kazakistan, Estonya, Hindistan, Almanya, Gürcistan, Hollanda, Bulgaristan ve İsrail. Bu ülkelerin oyunları dışında festivalde Türkiye, Amerika ve İsrail’den sanatçılarla üç ayrı söyleşi programımız yapılıyor. Ayrıca ikisi Türkiye, diğeri Amerika olmak üzere üç de sıra dışı kukla konulu sergiler izleyicilerle buluşuyor. Tüm bu faaliyetlere ilişkin program ve gösterimler ‘www.ankarakuklafest.com’ adresinden takip edilebilir” şeklinde konuştu.
KUKLA SANATI DOKUNUNCA ETKİLİYOR
Festivale finansman bulma noktasında zorlandıklarını söyleyen Marina Yüce, “Kukla sanatı maalesef bilinmiyor, küçümseniyor ve yatırım yapılmak istenmiyor ama bir kere bile olsa bu sanatın dokunduğu kişi veya kurumlar, etkilenerek bizimle seve seve iş birliği içinde olmak istiyorlar. Bu yıl, hepimize şunu öğretti: Bir şeyi istediğimiz kadar planlayabiliriz ama bir anda hazırlıklı olmadığımız durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz ancak kesin olan bir şey var ki hedefimizden asla vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.
ATÖLYE ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ
Festivalin Sanat Yönetmeni Haluk Yüce de kukla sanatının Türkiye’de tam yapılmadığını, dünyada kukla sanatı alanında çok heyecan verici oyunların üretildiğini açıkladı.
Kukla sanatının çocuk eğitiminde de önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çeken Yüce, şunları kaydetti:
“Kukla sevgisinin oluşması ve yaygınlaşmasına yönelik çocuk, genç, yetişkin ve aile olmak üzere tüm izleyici kitlelerine ayrı ayrı etkileyici oyunlar seçmeye ve sergilemeye gayret gösteriyoruz. Özellikle üniversitelerin tiyatro bölümü öğrencilerinin, kukla tiyatrosunu merak etmeleri, keşfetmeleri ve öğrenmeleri için atölye çalışmaları yapıyoruz. Amacımız, tiyatro kültürünün yaygınlaştırılmasıdır.”
