Bu yıl, 3 Kasım – 6 Kasım arasında düzenlenen Contemporary İstanbul ile 12 Kasım – 20 Kasım 2016 arasında yapılan İstanbul 26. TÜYAP Sanat Fuarı‘nın geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi aynı zaman denk gelmemesi doğru bir karardı. Geçtiğimiz yıllarda neredeyse eşzamanlı yapılan iki fuar; hem kendisine, hem de diğerine zarar veriyordu.
İzleyenlerin bir fuardan diğerine zaman ayırıp gitmeleri neredeyse olanaksızdı. Hem katılımcı sanatçıların, galerilerin; hem de sanat izleyicisinin Contemporary İstanbul‘dan dünyanın bir ucunda yer olarak nitelenen Beylikdüzü‘ndeki İstanbul 26. TÜYAP Sanat Fuarı‘na koşturmaları çok zordu. Yerinde bir kararla Contemporary İstanbul‘un bitmesinin ardından İstanbul 26. TÜYAP Sanat Fuarı‘nın başlaması sağlandı. Her iki fuarın yetkilileri bir araya gelip böyle bir karar mı aldı? Bilemiyoruz. Kararın doğru olduğunun altını çizelim.
Bu yıl, izleyici yoğunluğu istenilen düzeyde olsa da, satış grafiğinin istenilen düzeyin altında olduğu söyleniyor. Yabancı galerilerin Contemporary İstanbul‘da olduğu gibi, İstanbul 26. TÜYAP Sanat Fuarı‘na katılımları geçen yıllara oranla azalmıştı.
Suriye İçsavaşı‘nın ülkemize sıçrayan kıvılcımı, patlayan bombalar, turizmin ardından sanatı da vurmuştu.
İstanbul 26. TÜYAP Sanat Fuarı‘nın İstanbul 35. Kitap Fuarı‘yla eşzamanlı yapılması; hem şans hem de şanssızlık olarak nitelendirelebilir… Son iki gün yaşanan yoğunluktan dolayı TÜYAP‘a giden üstgeçitten 45 dakikada geçilebildi. Sallanan üstgeçit, insanları korkuttu. Dolayısıyla bizim geçtiğimiz gibi, yaşamını tehlikeye atarak altından geçenler de üstgeçitten geçenlerden az değildi.Yetkililerin bir an önce üst geçit yerine, birden çok alt geçit yaparak kullanıma sunmaları gerekiyor. Uyarıyoruz! Bu yıl can kaybıyla sonuçlanan bir kaza olmaması sevindirici, gelecek yıllarda olmayacağı anlamına gelmiyor. Acilen bu sorun çözüme kavuşturulmalıdır. Yoksa, araba devrildikten sonra yol göstermenin bir yararı olmaz.
TÜYAP‘ta Kitap Fuarı‘na girişlerin Sanat Fuarı‘ndan yapılması, eleştirenlerin olmasına karşın doğru bir adımdı. Ucuz, test, soru bankası ne derseniz deyin kitap almaya gelenlerin gözucuyla bile olsa Sanat Fuarı‘nı görmeleri iyi oldu kanımca. Kitap okumuş ya da okumamış insanların plastik sanatların bir dalından bir ürünü, yapıtı görmeleri neden kötü olsun ki?
26. TÜYAP Sanat Fuarı‘nda resimle, heykelle ilk kez tanışan insanlara tanıklık etmek ilginçti doğrusu… Bir anne kolundan tuttuğu çocuğunu Kitap Fuarı‘nın ardından, stand stand gezdirerek sanat yapıtlarını görmesi görmeye değer bir tabloydu bana göre.
Kuşkusuz, TÜYAP‘ın karmaşık düzeni içinde yolunu yitirenlerin, “Kitap Fuarı’na nasıl gidilir” yollu soruları, galerileri ve sanatçıları bunalttı. Burası Türkiye ve bu sorular doğaldı.
Geçen yıllara oranla bazı galeriler, ziyaretçi trafiğinden ve satış yüzdesinin artmasından memnun, bazıları ise memnun değildi. Geçen yıldan başlayarak fuar düzenlemesinin bir düzene oturduğu görülüyordu. Bu yıl, sorunlarının üst üste yaşanmadığı bir yıl olduğu düşüncesi dillendiriliyordu.
Bağımsız sanat inisiyatifleri ve genç sanatçıların fuara katılımının sağlanması, sanat dünyasında adları olan imzaların katılımına özen gösterilmişti. Ekonomik göstergelerin iyi durumda olmaması fuara da yansımıştı. Geleceğin belirsiz olması, sanatın da geleceğini belirsizliğe itiyordu.
Her şeye karşın umudunu koruyanlar, sanatın umutçul bayrağını dalgalandıranlar da az değildi. Bana göre başarılı bir mevsimdi yaşanan ve yaşanacak olan.
Kafamızda oluşan bütün sorularımızı koruyarak , eleştirilecek noktaların her zaman olabileceğini belirterek bardağın dolu tarafını görmemiz gerektiğinin altını çizerek noktalayalım….
Nevzat Yılmaz