1952 Yılından on sene öncesine kadar yaz döneminde oda oda ailelere pansiyon olarak verilen MİZZİ KÖŞKÜ veya binanın renginden dolayı AL PALAS’ a Bienal’de yer alan diğer bir etkinliği görmek için gittiğimizde arkadaşım Şeli yine çok etkilendi. Çocukluğunda ailece pansiyoner olarak kalmışlar bu ilginç yapıda. Burada kahvaltı yapardık, bu katta kalırdık, havuz binanın arkasındaydı diye Şeli’nin anlattıklarını dinlerken, ( gördüğünüz gibi Bienal ikinci planda kalmış durumda) birden girişte yaşlı bir adamın oturduğunu gördüm. Hemen yanına gidip tanıştım, o, buranın son sahibi JAK BEYO beydi. (önceki sahipleri; İlk sahibi İngiliz uyruklu Maltız George Mizzi’den satış yoluyla Giovanni Mizzi ile eşi Giovannina’ya, onların ölümünden sonra oğullan Salvatore ve eşi Helena ile Spiridon ve eşi Catherina (Caruana) Mizzi’ye, Joseph kızı Mary’ye (Mayıs 1889), Lewis Mizzi oğlu Oswald’a, Sidney kızı Manana Lewis Mizzi eşi Amalia ile Emilia’nın kocası Levon Serviçen’e (26 Mayıs 1937), onlardan da satış yoluyla varisleri Salamon kızı Jantile, otelci David kızı Donna ve Hayim oğlu Jak Beyo’ya (1 Temmuz 1954) geçmiştir.)
Şeli’yi kaptığım gibi Beyo’nun yanına geldik, Şeli, kendini tanıttı ,ben Sami Kohen’in kızı Şeli diye, aradan nerdeyse 40 yıl geçmiş Jak Beyo onu hemen tanımaz mı? Sen ne yaramaz çocuktun diye başladı… Böylece binanın yaşayan son sahibi ile müthiş bir sohbetimiz ve görsel anımız oldu. Elinde bir deste eski fotoğraf vardı. Bakmamıza izin verdi ama fotoğraflarını çekmememizi istedi anlayışla karşıladık. Bana gösterdiği eski fotoğrafların bir benzerini internetten buldum.
Bu Foto, Köşk;19. yy’ın ikinci yarısında. Maltız ( Malta Adası halkından) kökenli George Mizzi tarafından inşa ettirilmiş. Miras ve satış yoluyla çeşitli şahıslar arasında el değişti¬ren, 1930-1940 arasında otel (San Remo Oteli) olarak kullanılan yapı günümüz¬de içi boş , hiç eşya yok, duvarlarındaki sıvalar dökülmüş, camları yer yer kırık geçmiş günlerine özlem duyan bir durumda restore edileceği günü bekliyor.Halk arasında “Kırmızı Kuleli Köşk” ve “Al Palas” adlarıyla tanınan Mizzi Köşkü, İstanbul’un mimari geleneğine hiç uymayan ve bazı ayrıntılarıyla İngiliz malikanelerini, kimi ayrıntılarıyla da ortaçağ şato¬larını hatırlatan eklektik bir görünüme sahip. Biri bodrum olmak üzere, üç katlı kagir yapının duvarları kırmızı renkli pre¬se tuğlalarla örülmüş, duvarların dış yü¬zeyi sıvanmayarak, özenli bir işçilik arz eden bu örgü cephelere yansıtılmış.
Köşkün girişi, ön cepheden geriye çekilmiş olan verandada yer alır. Söz konusu verandanın açıklığı, mermer sütunlara oturan üç adet basık kemerle geçilmiş, sütunların üzerine iyon nizamında başlıklar oturtulmuş. Verandaya açılan giriş ile bunun yanlarında sıralanan pencereler yuvarlak kemerli. Verandanın sağında ve solunda, basık kemerli, ince uzun birer pencere dikkat çekici. Üst katta veranda kemerlerinin hizasında yer alan üçlü pencere grupları, 19. yy’da özellikle İzmir ve civarındaki Rum evlerinde görülen çıkmaları hatırlatan bir tasarım sergiler. Üst katta, köşkün sağ köşesi pahlanarak buraya bir teras yerleştirilmiş, verandanın solundaki pencerenin üzerine de ince uzun bir pencere açılmıştır.Giriş cephesinden bakıldığında köşkün solunda yükselen kare kesitli kule bir burç görünümündedir. Tasarımına egemen olan bu yabancılığa rağmen son dönem Osmanlı köşklerindeki cihannüma modasının çerçevesinde değerlendirilebilen bu kulede, zemin kat hizasında basık kemerli bir pencere, üst kat hizasında, önü balkon şeklinde değerlendirilmiş ve bir saçakla taçlandırılmış, dikdörtgen bir kapı bulunmaktadır. Bu ilginç balkon yanlardan korkuluk duvarları ile kuşatılmış,önüne, kıvrımlı dallardan oluşan madeni bir korkuluk konmuş, saçak ise iri konsollarla desteklenmiştir. Saçağın bitiminde başlayan ve merdiveni aydınlatan üç adet dar ve uzun pencere kulenin diğer cephelerinde de tekrar edilmiştir. Köşkün ikinci sahibi Giovanni Mizzi tarafından kulenin üzerine, içinde bir teleskopun bulunduğu, çepeçevre camla kaplı, kendi ekseni etrafında dönebilen bir rasathane kulesinin yaptırıldığı bilinmektedir.
Aynur Koç
Fotoğraflar: Aynur Koç